Konstantiniyye Oteli
Idris Kurtoğlu babasına dua ediyor “Memur çocukları babalarının kaderini değiştiremiyor, yine memur oluyorlar. Üç kuruş maaşa talim etmekten kurtulmaları mümkün değil. Allah rahmet eylesin babam Kurtogli Osman'a. Kasabada onca saygı gören kaymakam, savcı, hâkim, mal müdürü varken, o köhne dükkânı açmış olduğu için bugün ben buradayım;
Sayfa 248 - 27 numaralı masadaki insanlara dair - İdris Kurtoğlu babasına dua ediyor!Kitabı okudu
Pek sevilmezdi ve denize düşmeden de kimse sarılmazdı Tahsin Bakkal'a. Tahsin adam seçerdi, veresiye mal sattığı için sanki hibe ediyormuş gibi davranırdı herkese. Mesela Tahsin'den veresiye silgi alamazdım ben, ''İki defa düşün, iyice tart, emin olduğunda üçüncüde yaz. Silgi bedava değil, kötü alıştırma kendi. Silgi yok, istiyorsan ekmek vereyim,'' deyip, silgi almaya gittiğim bakkaldan eve ekmekle göndermişliği vardı beni.
Reklam
fethettim evet fethettim şimdi bu fethin sevinciyle aynanın önünde, iftiharla, 678 veresiye mumu yakıyorum ve rafa zıplayıp çıkıyorum ve izninizle hayatın yasal faydaları üzerine iki çift kelam etmek istiyorum huzurunuzda hayatımın yüksek binasının ilk kazmasını coşkulu alkışlar eşliğinde
İstemem, eksin olsun
LE BRET Silahşör gururunu bir an bırakmaya çalış! O zaman para, şöhret... CYRANO Ya ne yapmak lazımmış? Sağlam bir dayı bulup çatmak sırnaşık gibi, Bir ağaç gövdesini, tıpkı sarmaşık gibi, Yerden etekleyerek velinimet sanmak mı? Kudretle davranmayıp hileyle tırmanmak mı? İstemem eksik olsun! Herkes gibi, koşarak, Yabanın zenginine
Sayfa 96 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ben her zaman ermişlerin veresiye mutluluğuna karşın yaşam şarabının peşin coşkusunu seçtim. gönlüm yok uzaktan hoş gelen tambur sesinde!
Şiir Erkök Yılmaz / Sekiz bardak su
Nane tohumlarını ben ektim bahçeye,balkondan dökülen suların oraya ...Yaz günü balkonlar yıkanmadan olur mu ...Balkon sularının döküldüğü yer hep nemli kalır,hep ıslak.Naneler için en uygun yer.Ona da kusur buldular.Güllerin arasına denk geliyormuş diye...Şimdi herkes koparıyor ama o naneleri...Ne olurdu birazcık maydanoz,dereotu da dikivereydik...Hilmi bey,bir kezinde çaktırmadan karpuz çekirdekleri atmıştı bahçeye.Çekirdekler filizlendiğinde ne olduğunu anlamamışlar,ne çıkacak diye beklemişlerdi.Karpuz olduğu anlaşılınca azar işitmişti Hilmi bey karısından,kızından.kızı da,karısı da epey paylamışlardı Hilmi bey'i japongüllerinin arasında karpuz yetiştirilir mi diye...Gene de bir filizi,karpuz veresiye korumuştu Hilmi bey.Herkese de tattırmıştı o karpuzdan.Şimdi buz gibi bir karpuz olsa da yese...Hilmi bey biraz daha su içti.içi geçti.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.