Elina

Sovyetler Birliği, kuruluş döneminde 1917 Ekim Devrimi'yle beraber kendi içine kapanan ve dışa(Batı'ya) karşı endişe ve korkuyla bakan bir siyasi kültür ve yapı üzerine kurulmuştu. Bu endişe ve korkunun tarihsel ve ideolojik anlamda birçok nedeni mevcuttu. Tarihsel anlamda devrim, 'enternasyonal' bağlantıları (kan bağı ve ittifaklar) olan Çarlığa son vermişti. 1918 Brest-Litovsk Antlaşması da yeni Sovyet yönetimi üzerine ağır yükler bindirmiş ve kendileri açısından I. Dünya Savaşı'nı sona erdirmişti fakat hemen ardından, Rus İç Savaşı başlamıştı. İç savaşta Batılı 'sömürgeci' ülkeler, kızıllara karşı beyazları desteklemiş aynı zamanda Kafkasya, Baltıklar ve Orta Asya bölgelerinde Rusya'dan ayrılan yeni devletlerin bağımsızlıklarınadestek vermiş ve hatta bazen doğrudan askeri müdahale ve işgallerde bulunmuşlardır. Dolayısıyla SSCB, rejime karşı uluslararası/emperyalist/kapitalist bir komplo ile karşı karşıya kaldığını düşünmekteydi ve bu durum bir yandan Batı korkusunu derinleştirirken diğer yandan sosyalist anavatanın korunması hususunda rejimde önemli bir kararlılık uyandırmıştır. Ayrıca ideolojik anlamda Marksizm, kapitalizm/liberalizme 'mutlak karşıtını' oluşturmakta onunla bir zıtlık barındırmaktaydı. Aslında komünizmin varlık nedeni de kapitalizm ve onun yarattığı toplumsal, siyasi ve iktisadi yapılanmaydı. Dolayısıyla Bolşevik rejimin ideolojik yapısı anavatanı koruma ve Batı'da egemen olan siyasi/ekonomik modelle hesaplaşmayı içermekteydi.
Reklam
Stalin döneminde ise 1927 yıl9nda ilk Beş Yıllık Plan'la birlikte sanayileşme girişimleri büyük bir ivme kazanmıştır. Ekonomik kalkınmaya önem gösteren Stalin, Batı'ya kardı daha güçlü olacak sanayileşmiş hbir ülke yaratmayı hedeflemekteydi. İlk Beş Yıllık Plan'da askeri alandaki endüstrileşme baskın bir rol oynamıştır.
Bolşevikler, 25 Ek1917 tarihinde Rusya'da yönetimi ele geçirdikten sonra Rusya'nın istikrara kavuşması, birkaç yıllık çetin bir mücadele sonunda gerçekleşmiştir. Hayatta kalmak için ciddi çaba gösteren Bolşevikler, bölgedeki halkı ve kaynakları harekete geçirerek Vladimir Ulyanov Lenin önderliğinde "Savaş komünizmi" olarak bilinen çok sert bir rejim kurdular. Lenin, I. Dünya Savaşı sonrasında ekonomik olarak ciddi sıkıntılar çeken ülkenin yeniden canlandırılması için bir "Yeni Ekonomi Politikası" uygulamıştır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nesnel tarihsel araştırmalar, Rus kuruluş ve yayılmasının temel saiklerini korkuya dayandırmaktadır. Deneyler de Ruslara egemen olan bu korkuyu doğrularken, yüzyıllar boyunca baskı ve istila hareketlerine sahne olan bu devleti kimseye güvenmemeyi, sürekli tetikte olmayı, üstünlüğe sahip olmadığı durumlarda hile ve entrikaya başvurma yoluna girmiştir. Coğrafi şartlar da güvensizliğin yarattığı bu duyguyu büyük ölçüde tahrik etmiştir. Çünkü Rusya, tüm tarihi boyunca doğal ve savunmasına elverişli sınırlara sahip olamamıştır.
Tarih boyunca yayılmacı politikaya ağırlık veren Rusya'da 16. yüzyıldan itibaren hemen hemen tüm Rus imparatorları, istisnasız bir şekilde topraklarını genişletmek doğrultusunda yoğun çaba göstermişlerdir. Bu yayılmacılığın en önemli yönü Kafkaslar haricinde kısa bir süre içinde ve kesintisiz olarak devam etmesidir. Böylece Rusya küçük bir prenslikten büyük bir devlet hâline gelmiştir.
Reklam
Reklam
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.