[Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki, (Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emrleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara müslimânlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mes’ûl olacaksınız). Bir kerre de buyurdu ki, (Çok müslimân evlâdı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gideceklerdir. Çünki, bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyf sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünyâ işleri arkasında koşup, evlâdlarına müslimânlığı ve Kur’ân-ı kerîmi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da, benden uzakdır. Çocuklarına dinlerini öğretmiyenler, Cehenneme gideceklerdir). Yine buyurdu ki, (Çocuklarına Kur’ân-ı kerîm öğretenlere veyâ Kur’ân-ı kerîm hocasına gönderenlere, öğretilen Kur’ânın her harfi için, on kerre Kâ’be-i mu’azzama ziyâreti sevâbı verilir ve kıyâmet günü, başına devlet tâcı konur. Bütün insanlar görüp imrenir). Yine buyurdu ki, (Çocuklarınıza nemâz kılmasını öğretiniz. Yedi yaşına gelince, nemâzı emr ediniz. On yaşına gelince kılmazlar ise, döverek kıldırınız). Yine buyurdu ki, (Bir müslimânın evlâdı ibâdet edince, kazandığı sevâb kadar, babasına da verilir. Bir kimse, çocuğuna fısk, günâh öğretirse, bu çocuk ne kadar günâh işlerse, babasına da o kadar günâh yazılır).
Bir defa daha hissediyordu ki Tosun, evvela kendi dimağındaki hâkim fikrin esiri, bendesidir. Ve bütün idealist adamlar, muayyen bir maksada varlığını vakfedenlerin zulmüyle zalimdir. Çünkü bunlar için, insanî rabıtalar, en kavi ve kadir aşklar, maksattan sonra gelen şeylerdir ve maksatları için hiçbir elemden, hiçbir fedakârlıktan, hiçbir kurbandan kaçınmazlar. Bunların bu kudretidir ki, ihtilalleri, millet tarihinde herhangi yeni dönümü, herhangi sarsıntıyı, kan ve facia mukabilinde vücuda getirir. Fakat veyl o kadına ki, kalbini böyle bir adama, iradesini böyle bir fikir esirine uydurmuştur. Çünkü fikriyle sevgilisi karşı karşıya geldiği zaman, her ne ıstırap ve gözyaşı mukâbilinde olursa olsun, mutlak feda edilecek olan, sevgilidir.
Reklam
Muhtemeldir ki, yapmak isteyip de bir bahaneyle ertelediklerimizin verdiği kaygı bizi uyutmayan. Iste diyorum ya, biliyoruz içten içe aslinda. Sorunu da çözümü de ! Nefsime, ve susmayan zihnime veyl olsun! Hem işi yapmıyor yorgunum diye, hem dinlendirmiyor işi henüz yapmadım diye!
Yeniçeri İsmail'in bedduasıdır.
"Göğsümü uzun mızraklardan koruduğu hâlde kısacık kirpiklerden koruyamayan zırhıma ve muskama veyl olsun."
Sayfa 55 - "Kum Kesiği", Ketebe Yay.Kitabı okudu
Ne demişti adam; savaş biziz, savaş içimizdeki maneviyat.
Sayfa 5 - Kadran YayıneviKitabı okudu
"Ya gerçekten gitmem gerekiyorsa küçüğüm?" "Yarım kalmış bir roman gibi olacağım," diye fısıldadım. "Sonum olmayacak, ölemeyeceğim bile."
Sayfa 540
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.