....
Beğeni arzusunun gölgesinde siyaset
Sosyal medyanın, özellikle internet çağında doğan kuşakları beden ve akıl sağlığı açısından nasıl etkilediğini uzun süredir konuşup tartışıyoruz. “Güzel görün, iyi mekanlara git, pahalı kıyafetler giy ve hepsini paylaş” döngüsünden çıkmak giderek zorlaşıyor, bu döngü her geçen gün daha büyük kalabalıkları
• Doğru olmayan yol, kalabalık bile olsa, ıssızdır...
• Eğer bir insanın hayatından daha değerli bir şeyi yoksa, onun hayatının da değeri yoktur...
• Sağlıklı bir dilenci, hasta bir kraldan daha mutludur...
Sağlık, iyi huy, vicdan gibi değerler hiçbir rütbenin ya da zenginliğin yerini dolduramayacağı üstünlüklerdir...
• Dışarıdan bir şeyler kazanabilmek için, içeriden bir şeyler yitirmek…
Yani şan, şöhret, mevki, makam, şatafat vs...
Kazanmak için; huzurunu, boş zamanını ve bağımsızlığını bütünüyle ya da önemli ölçüde feda etmek büyük bir budalalıktır...
• ”Boş zaman” yoktur, boşa geçen zaman vardır...
• Uyudum, rüyamda "hayat"ın "sevinç" olduğunu gördüm...
Sonra uyandım, "hayat"ın "vazife" olduğunu anladım...
Çalışmaya başladığımda bir de baktım, "vazife" de "sevinç" olabiliyormuş...
• Kalbim, bir tek insana verilmeyecek kadar benim değildir...
Rabindranath Tagore
Kaybolmak
Adı Yağmurmuş. Burnunu çeke çeke karşımdan geldi. Kimse de bişe sormuyor sormamış. Gözüne baktım "nolduu?" dedim. "Ben adresimi biliyorum ama kayboldum" dedi. "Biliyor musun ben de çok kayboluyorum ve bazen ben de korkuyorum" dedim elini tuttum. Bir rahatladı. Servisi kaçırmış ve evi bulurum diye düşmüş bu sıcakta yola düşmüş."Annenin numarasını biliyor musun?" dedim. Nasıl ağlıyor 'bilmiyorum ve bilmediğim için şu an çok pişmanım' diyor. "Önemli değil bu akşam ezberlesin" dedim. "Kesinlikle ezbelerim" dedi. Gölgede bekledik. Öğretmenine ulaştık panikle dedesi geldi arabayla. "Yağmur neredesin sen!" diye bir çıkıştı. 'Dedesi Yağmur kaybolmuş ve çok korkmuş,' dedim bağrına bastı "annen perişan oldu" diye. Gittiler. Benim de Yağmur arkadaşım kayboldu. Kendini bulduğunda beni de bulacak biliyor ve bekliyorum. Bu iletiyi sana yazıyorum ki ne zaman gelirsen gel vicdan yap diye zalımın kızı 😏
"Gönül yıkana uyku haram olmalıydı, gönlü yıkılana değil." sözü, Feyzullah Şeyh-i Tebrizi'ye aittir.
Bu söz, kalbini kıran, üzen birinin rahatça uyuyabilmesine şaşıran ve bu durumun haksızlık olduğunu savunan bir yakarışı ifade eder.
Sözün anlamı, kalplerin kırılmasının ve üzülmenin çok daha önemli olduğuna ve bu tür davranışlarda bulunanların vicdan azabı çekmesi gerektiğine dair bir mesaj taşır.
Feyzullah Şeyh-i Tebrizi, 13. yüzyılda yaşamış mutasavvıf ve şairdir. Mevlana Celaleddin Rumi'nin en yakın müritlerinden biri olarak bilinir.
Bu söz, günümüzde de sıklıkla kullanılmakta ve kalplerin kırılmasının ne kadar büyük bir hata olduğuna dair bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Kendime Düşünceler
Dünya Edebiyatının en önemli eserlerinden bir tanesi olan 
Suç ve Ceza'yı çoğumuz okumuş veya hakkında bir şeyler duymuşuzdur. Tarihi çok net hatırlamamakla birlikte sanırım 2021 yılında okumuştum. Kitabı okuduktan sonra "bugüne kadar yazılmış en kitap" olduğu düşüncesi güçlü bir şekilde yer etti bende ve aradan geçen yıllar ve okuduğum