Ne oldu? Neden evi başına yıktın? Neden bu kadar ağladın?" ... "Yazık değil mi gözlerine?" ... "Sana yazık değil mi?" ... "Neden bana yazık oluyormuş?" ... "Onca sözü hak edecek hiçbir şey yapmamıştın. Ama benim of kemin ve öfkeli sözlerimin hedefi oldun. Yazık değil mi sana? Kalbini kırdım hatta belki gururunu. Ve vicdanım beni rahat bırakmıyor. Şimdi senin kalbini kıran, sinirini bozan o kadından ne farkım kaldı?" ... Seni bu kadar ağlatan şey bana söylediğin sözler miydi? Ve sen, kendini Cansel'le bir mi tutuyorsun?" derken sesinde hafif bir sinir vardı. "Yapma Vali Hanım, sen akıllı kadınsın," deyip durdu ve elinin içine, parmaklarının arasına hapsettiği eli sıktı usulca. "Hiçbir suçun günahın yokken aramızda kalıp durmaktan bıktın. Sana o sözleri söyleten de bu oldu." Nazenin başını yavaşça sallarken, "Özür dilerim," diye fısıldayınca Metehan'ın yüzünde günler sonra bir gülümseme belirmişti. "Dileme... Çünkü bu yaşadıklarına engel olamadığım için benim özür dilemem lazım. O sözleri söylemek de haksız değildin. Aslında suçun günahın yokken yaşadığın imalara, sözlere çok bile dayandın. Bunları yaşamana dolaylı yoldan da olsa sebep olduğum için ve engelleyemediğim, derdinin üstüne dert olduğum için ben özür dilerim." ... Beni kıran tek şey o anki sinirle söylediğine inandığım diğer sözlerin oldu. Ben sırtımı birilerine dayamam. Sırtını dayayacağın dayanağın olurum ama kimseye sırtımı dayamam," derken kadını daha da göğsüne bastırdı. Sanki daya sırtını bana, ben sana destek olurum der gibiydi.
Sayfa 274·Kitabı okudu
Daha Sonra - Garib Çoban
Daha Sonra - Garib Çoban Sana bakacaklar ama görmeyecekler.
Reklam
·
Puan vermedi
Franz Kafka’nın Dava adlı eseri, insanın varoluşsal kaygılarını, adaletin belirsizliğini ve bürokrasinin acımasız çarkları arasına sıkışmış ruhunu anlatan en sarsıcı romanlardan biri. Josef K.’nin
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202159,2bin okunma
Öyle mükemmel bir degilim. Benim de hatalarım pişmanlıklarım var elbette... Belki birilerine göre çok saftım, Ya da fazla iyi niyetli. Kimseye boş yere ne ümit verdim Ne de işim bitince unut dedim. Yani belki bugün kalbim parça parça ama , Vicdanım sapasağlam Şair der ki: İnsan kalbinde ne taşırsa, Dünyayı öyle görür. İnsan yüreğinde ne taşırsa Karşısındakine onu verir. Yüreğinize lâyık olana denk gelesiniz...
“Öyle mükemmel bir hayatım yok Benim de hatalarım pişmanlıklarım var elbette. Belki birilerine göre çok saftım ya da fazla iyi niyetli. Lakin kimseye boş yere ne ümit verdim ne de işim bitince unut dedim... Yani belki bugün kalbim parça parça ama , vicdanım sapasağlam. Şair der ki " İnsan kalbinde ne taşırsa, dünyayı öyle görür. İnsan yüreğinde ne taşırsa karşısındakine onu verir...." Yüreğinize lâyık olana denk gelesiniz...”
Sen yeryüzünde halifesin ey insan!
Ben her ne zaman vicdanıma "Ben neyim?" diye sorarsam, şu cevabı alırım: "Ben, kâinat ile özel bir ilişkisi olan, hassas, düşünen bir varlığım." İşte benliğim bundan başka bir şey değildir. Ben ne zaman başladığımı kesinlikle bilemem. Bana vicdanım-benliğim der ki: Ben, kâinat ile şimdi sahip olduğum ilişki varolalı beri varım. Biz kendi doğumumuzu, çocukluk günlerimizi, yakın geçmisimize ait birçok şeyi çoğunlukla hatırlayamayız. Eğer biz bunları sonradan hatırlayacak veya başkaları bize hatırlatacak olursa, bu bize başkalarına ait bir hikaye gibi gelir. Hangi delile dayanarak, cismani varoluşumuzun bütün dönemlerinde bizde mevcut olan benliğin aynı benlik olduğunu iddia edebiliriz?
Sayfa 134 - Kutup Yıldızı Yayınları, Çev. Volkan Ünal, 2. Baskı, 2015.·Kitabı okudu
Reklam
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.