Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İçimde birikmiş olanları nasıl dışarı atacağımı bilemiyordum; hem yaralanmış hem de..."
Ne düşünülürse düşünülsün ve ne istenilirse istensin, ne kadar dirençli olunursa olunsun, karanlığa bakmak, bakmak değildir, derin bir seyre dalmaktır. Bu olgulardan nasıl bir sonuca varmalı? Onların aynı hedefe yönelmeleri karşısında nasıl davranmalı? Bu basıncı ayrıştırmak mümkün değildir. Bu gizemli silsileyi hangi düş izler? Onların, sözün
Sayfa 289 - 290, 4.Basım, Nisan 2021
Reklam
Tanrı sıkıştırılamaz bir kavramdır. İnsanın içindedir.
Sayfa 289 - 4.Basım, Nisan 2021
İrademize rağmen inanmak zorundayız. Zorla inanmak, işte sonuç budur. Ama inanmamız huzurlu olmamıza yetmez. İnancın garip bir biçim ihtiyacı vardır. Dinler bundan doğar. Sınırları olmayan inançtan daha bezdirici başka bir şey yoktur.
Sayfa 289 - 4.Basım, Nisan 2021
Reklam
Karanlık bölünmezdir. Meskûndur. Değişmeyen bir mutlakla ama aynı zamanda değişimle meskûndur. Orada bir hareketlilik vardır, bu rahatsızlık vericidir! İlahi bir oluşum orada aşamalarını tamamlar... tanımlamaya rakamların yetmeyeceği bir çokluk, düş gibi mesafeler, baş döndürücü döngüler, dünyaların bilinmeze dalması, alacakaranlıkta birbiri ardına gelen muhteşem olaylar, bir seferde her şeyin mekanizması, ilahi soluğun etrafa kaçışan küreleri, döndüğü hissedilen tekerler; bilge durumla ilgili tahmin üretir, cahil korkuyla titrer; böyle olsa da saklıdır; zapt, edilemez menzil dışındadır, yaklaşılmasını kabul etmez. Kişi emindir, göğsündeki bir baskı gibi hissediyordur. Başının üstünde kimbilir neyin simsiyah delili vardır. Hiçbir şey kavranamaz. Ele avuca gelmez bir şey kişiyi ezmiştir. Bilinemez olan her taraftadır ama hiçbir yerde anlaşılmayacak bir şey yoktur. Tüm bunlara şu ürkütücü soruyu ekleyin: Her şeyi içeren bu evren Varlık mıdır? Karanlığın altındayız. Bakarız. Dinleriz. Bu sırada kasvetli dünya yuvarlanmaya devam eder; çiçekler bu olağanüstü hareketin bilincindedir; nakıllar gece on birde, güngüzeli sabah beşte açar. İnsanı afallatan bir düzen. Başka derinliklerde su damlası bir dünyadır, infusoria oğul verir, mikroskobik hayvancıktan müthiş bir doğurganlık çıkar, görülemez ve duyulamaz olanın büyüklüğü ortadadır, sonsuzluk öbür yüzünü göstermektedir; bir diyatome bir saatte bir milyar üç yüz milyon diyatome üretir. Tüm sırları barındıran tek bir önerme! İndirgenemez olan önerme oradadır.
Sayfa 288 - 289, 4.Basım, Nisan 2021
Kişinin özgürlüğü, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.
İnsan ayrıntıyı bilmez ama bütünün ezici ağırlığını, zihinsel gelişimi ile orantılı olarak taşır. Bu takıntı, Kaldeli çobanları astronomiye yöneltiyordu. Bir şeylerin irade dışındaki keşfi, yaratılışın gözeneklerinden çıkar; bilimden bir şekilde bir sızıntı olur ve cahile ulaşır. Bu gizemli etkinin altındaki her münzevi, bilincine varmadan doğal bir filozofa dönüşür.
Sayfa 288 - 4.Basım, Nisan 2021
Reklam
Güzel dişler gülünce ortaya çıkar. Ama o hiç gülmüyordu. Gözleri uzun zamandır kurumamış gibiydi...
Jehan
Demek insanın kendini zayıf hissetmesi ve çılgına dönmesi için sefil bir düşünce yeterli olabiliyor !
Kötülük, kozmik bütünlüğe kim bilir hangi bin başlı canavarı karıştırır. Kötülük, karşı koymak için her yerde mevcuttur. Kasırgadır, bir geminin güzergâhını aksatır. Karmaşadır, dünyanın filizlenmesine engel olur. İyilik tektir, kötülük her yerdedir. Kötülük bir mantık olan hayatın ahengini bozar. Kuşa sineği ve kuyrukluyıldıza gezegeni yedirir. Kötülük yaradılışın çiziktirmesidir.
Sayfa 287 - 4.Basım, Nisan 2021
Gece... parçası olduğumuz özel yaratılışın özgün ve normal durumudur. Zamanda olduğu gibi mekanda da kısa olan gündüz, bir yıldızın mesafesinden başka bir şey değildir... Gece karanlığı baş döndürücüdür. Onun içine dalan orada gömülür, çırpınır. Karanlığı böyle incelemekle karşılaştırılabilecek bir yorgunluk yoktur. Bu inceleme, bir bozulmanın araştırılmasıdır.
Sayfa 287 - 4.Basım, Nisan 2021
Çırpınışlarla dolu uykumda beni gözleyip rüyalarıma bir bıçak şeklinde giriyor.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.