Burada sinirlerinize hakim olmak. Gerçekten büyük çaba istiyor. Siz gidip bir doktorun elinden neşterini alıp bırak ameliyatı ben yapacağım diyen. Herhangi meslekten birilerini gördünüz mü? Göremezsiniz! Ama daha bozuk itikadını düzeltmemiş, avamın en alt tabakalarında gezinenler, bir ilmihâl düzeyinde bilgi birikimine bile sahip olmayanlar. Kalkar Ehli sünnet hocaları eleştirir. Ömürlerini buna adamış insanlar, iki kitap okudu diye kendini bir halt sanan ahmakların eleştirelerine maruz kalıyor. Özellikle vahhabiler! Her yerde, her zaman yaptıkları akıl oyunlarını burada da yapıp. Ehli sünnet hocaları eleştirme cüreti gösteriyorlar. Siz gidin önce bozuk itikadınızı düzeltin.
Fil, kendisini ormanın en güçlü hayvanı ilan etmiş. Bütün düzeni değiştirmiş, yeniden kurmuş. Aslan, kaplan, ayı, manda… File karşı çıkan olmamış ormanda. Fil, önce kendi yerini sağlamlaştırmış, “Herkes kendi arasında nasıl yaşarsa yaşasın, beni ilgilendirmez. Ama herkes benimle ilişkilerine dikkat etsin. Bütün kuralları ben koyacağım.
Reklam
Üsküdar'da Mihrimah Camii
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa, diğeri ise Mimar Sinan’dır. Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir. Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
JIN Û BEXTIYARIYA MALE Gelek jin hene; bawer dikin ko rehet û xweşiya malê bi pere û dewlemendiyê ye. Le ne we ye. Seadet û bextiyari ne ji dew- lemendan bi tenê re ye. Xincikên belengazan hene ko seadet û bextiyari, ji qesra dewlemenda çêtir ê bêtir, tê de qerar digirin û bi rehell cih dibin. Carina seadet sadegl ye û bextiyari pê rewşen û ges dibe. Sadegiya xwediya male ew e ko bi xelkê dora xwe re mihirvan û dilovan bibe, piçûkan neêşine, bi mezinan re ji adetê der midarayê neke. Bi van wesfan xwediya malê dikare hejkirina xelkê xwe, çi kiçik, çi mezin, ber bi xwe ve bikişine a bibe perestiya wan Gelek tiştên bêehemiyet hene ko carina jin li ser wan disekinin û bi stûriyê pergara mala xwe xerab dikin. Ji xwe erin her tişti tevli hev dike û tamsariyê dixe hêlina seadete. Ji jinan re divêt ji mêran bisebirtir bibin û gava mer dixeyidin ew sebire bi xwe bidin. Erin agireke, ji bo vekuştina wi, jê re av divêtin, jê re hênikahl gerek e, ne agireki din. Ber vê yekê gava mêr germ dibin divêt jin honik bibin û wê germiyê şirgerm bikin. REWŞEN BEDIR-XAN
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.