Birinci Dünya Savaşı başlamıştır. Evde hep siyasal olaylar, savaş haberleri konuşulmaktadır. Nâzım Hikmet’in dayısı ressam, şair Mehmet Ali gönüllü olarak Balkan Harbi’ne gitmiş, ardından Çanakkale’ye geçmiş, orada yiğitçe çarpışarak şehit düşmüştür. Onu çok seven, beğenen Nâzım Hikmet 1915’te “Şehit Dayıma” başlıklı şiirini kaleme alır. (Bunun arkasından yurt sevgisi, kahramanlık özlemi ve ulusalcılık duygusuyla yoğrulmuş başka şiirler sökün eder: “Vatana, Olma Mağlûp, Dayım, Benim Dayım, Irkıma, Çelik, İntikam, Viran Diyar” vb.)
“Şehit Dayıma” şiirini kız kardeşinin kedisi için yazdığı “Samiye’nin Kedisi” izler. Şiiri okuyan Yahya Kemal, kediyi görünce şaşırır. Nâzım Hikmet’e, “Sen bu pis, uyuz kediyi böyle övmesini biliyorsun, şair olacaksın!” der.