Canlı varlığın ilk ihtiyaçlarını iç güdüler karşılıyor. İç güdü tatmin olundukça hayati kuvveti biriktiriyor. Hayati kuvvet insanda ihtiraslar haline geliyor. Sonunda olaylara ve eşyaya ihtiraslarımızın penceresinden bakmaya başlıyoruz. Menfaatlerimize ve ihtiraslarımıza göre yaşayışımız her geçen gün sefalet içinde yaşamamıza neden oluyor. Ve bütün bunların sebebi gerçeği bilmememizden kaynaklanıyor. Selametin kendi ruh dünyamızdan doğacağından bihaberiz, asıl düşmanlarımızın ufuklarımızı daraltan ihtiraslarımız olduğunu bilmediğimiz gibi.