Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

v

v
@vizier
19 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
göğe baktım yakarmayı denedim; duayla ne zaman coşacak olsam ağzımdan şeytani bir fısıltı yükseldi, kuruttu kalbimi, toza çevirdi.
Sayfa 29
Reklam
kederle can çekişen suratlarını çevirip gözleriyle ah ettiler bana. dört kere elli canlı adam (ne inilti duydum ne de sızlanma) güm diye düştü, cansız yığın gibi hepsi bir bir devriliverdi. ruhlar uçtu bedenlerinden,­ saadete ya da kedere, kaçıp gitti! ve her bir ruh yanımdan geçti, kundaklı yayımın vızıltısı gibi!
Sayfa 25
ama sis kalkınca yaptığını onaylarlar ve böylece suça ortak olurlar.
Sayfa 13

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
kainattaki gözle görülemez âlemlerin sayısının, gözle görülebilir olanlardan daha çok olduğuna kolayca inanırım. ama bütün bu alemlerin familyasını; her birinin mertebesi­ni, ilişkilerini, ölçütlerini ve işlevlerini bizim için kim açıklığa kavuşturabilir? ne yaparlar? nerelerde ikamet ederler? insan zihni daima bunların bilgisine ermeye çalışmış, ama bu bilgiyi asla ele geçirememiştir. bu arada düşünsel olarak zi­hinde, adeta bir levhanın üzerindeymişçesine daha engin ve daha iyi bir dünyayı canlandırmanın zaman zaman faydalı olacağını inkar etmiyorum, gündelik yaşamın sıradan me­seleleriyle meşgul zihinlerimiz haddinden fazla daralmaktan ve cüzi fikirlere tamamen kapılmaktan bu sayede kurtulur. yine de gündüzü geceden ayırır gibi, kesin olan ve olmayanı birbirinden ayırabilmemiz için hakikat konusunda dikkatli olmalı ve ayarını kaçırmamalıyız.
Sayfa 2
günler geçti, halimiz aynı saplanmıştık, ne esinti ne dalga vardı, resmedilmiş bir gemi gibi aylak, resmedilmiş bir denizde yatalak. su, su, her yanda ve çekti tüm borda; su, su, her yanda yok içmeye bir damla.
Sayfa 16
Reklam
"askerler şikâyet etmez," dedi sımsıkı kapattığı küçük dişlerinin arasından. "ben de etmeyeceğim. bunu bir savaşın parçası olarak kabul edeceğim."
Sayfa 82
"eğer böyle durmadan konuşup sana nasıl yeni şeyler yaratabileceğini anlatırsam buna daha kolay katlanabilirim. unutabileceğimi sanmıyorum fakat belki böyle yaparsak katlanmak daha kolay olabilir."
Sayfa 25
"burayı sevmedim baba," dedi. "askerler bile, hatta en cesur askerler bile savaşa gitmek istemez."
Sayfa 4
şimdi hangi rüzgârda yıkanır saçların kim bilir şu kimsesiz kayalıklar şu sandal şu yalı bütün konçertolar sustu tanrım bu bir kırık beste olmalı.
Sayfa 61 - kırık beste
ve siyahta tutuşan iki fırça gibiydi elleri palete değmemiş renklerle gelmiş geçmiş
Sayfa 35 - kâinatın gözleri
Reklam
hâlâ toprak kokan bir şarkıdır dinlediğimiz eskimiş bahçelerden koparıp geceleri şimdi bir kıyı feneri gibi çok uzaklarda yakamoz yakamoz ölümün gözleri
Sayfa 28 - ölümün gözleri
ne var ki yalnızdı belki korkulu sevmek diyordu şarkılarda yaşanmış biraz inatçıydı kaprisin kollarında yorgun ve seviştiği gecelerce alev alev yanmış...
Sayfa 10 - kamelyalı kadın
sözcüklerin, vicdanın özü olamayacak kadar yaralı olduğu bir yerden; içimde biriken kusma isteğinden ve kusamamaktan yorgun, birkaç dilek, birkaç gönül rahatlatıcı şey düşünmeye çalışıyorum. olmuyor. hayatın bittiği yerde nasıl durulur bilmiyorum. gururlu mu, cesaretsiz mi, yeniden doğacak gibi hırslı mı, öfkeli mi? nasıl durulur, durulursa ilk ne söylenir bilmiyorum. bildiğim içimizde insanlık dileyen büyük bir parçanın yıllar boyunca yaralı ve kimsesiz kalacağı. nefretin ve sevginin ötesinde, anlamsızlığın ortasında kalem uçlarına paslı iğnelerle dikilmiş yüzümüze bakıyorum. bu nasıl yazılır? bu suç mahallinde unutulan umudu nasıl dile getireceğim. hangi küreklerle, hangi toprağa gömeceğim bunca cesedi.
içeridekiler ve dışarıdakiler.., hepimiz aynı lanetin içindeyiz. gittikçe paylaştıklarımızı en karanlığa indiriyoruz. sanki yalnızlık ve duyarsızlık bizi koruyacak. sanki küssek daha iyi olacak.
sokaklar ne dediği anlaşılmayan hayallerle dolu. varacakları hiçbir yer yok. zaten bir yer aramıyorlar. o yüzden eğildikleri bir alın yok. ağlamaya utanacakları bir şiir yok.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.