240 syf.
5/10 puan verdi
Açıkçası kitabı pek beğenemedim.. özellikle Tarkovsky nin filmlerinde babasının şiirlerini kullandığında Rus şiirini bilmiyorum çok başka tahayyül etmiştim. Acaba çeviriden mi kaynaklı. Çünkü Rusça çok tatlı bir dil ve açıkçası okurken (ama anlamıyorum ) ne yazılsa harika olurmuş hissiyatı veriyor. Filmlerinde de geçen şiirler kendi dilinde olunca beni çok etkilemişti. Bu kitabı okurken Nazım Hikmet mi etkilenmiş diye sordum açıkçası. Nazım açık ara çok çok ve çok iyi. Tabii burada çeviri de mana ve duygu yitiyor mayakovskiyle duygudaşlıkta kuramıyorum sebebi olabilir. Yoksa elbette iyi bir şair. Etkilenme olarak da üslûp olsada Nazım'ın sanatı ve etki alanı bizim memleketimiz de bambaşka bir boyut bilmiyorum Türk şair olmasından mıdır emin değilim ama Nazım hangi memlekete konu olsa oranın şiirini yoğururmuş gibi :) Kitabın başında Mayakovskinin hayatından kısa bir kesit var ve sanatı hakkında bir de Nazımla karşılaştırma. Kitabın sonunda da yorum ve açıklama. İkisininde hayatının döneminde aynı benzerlikleri de yaşaması Kendi toplumlarına aynı duygu hissiyatını aynı şiir üslubuyla yansıtmışlar cümlelere.
Yaşamı / Sanatı Şiirleri
Yaşamı / Sanatı ŞiirleriVladimir Mayakovski · Berfin Yayınları · 200290 okunma
159 syf.
5/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
meraklısına!!!
Kitabı okuyup bitirdikten sonra ufak bir yazar araştırması yapmak istediğimde çok da içi açıcı yazılarla karşılaşmadım :)). Aşk üçgeni mi, dörtgeni mi, çokgeni mi bir türlü anlam veremedim açıkçası... 20.yy da Fransa da oldukça ünlü bir şair olan
Louis Aragon
Louis Aragon
mutlu bir aşktan ziyade mutlu bir çiftin olup olmayacağını düşünmüş hep. Meraklısına
Mutlu Aşk Yoktur
Mutlu Aşk YokturLouis Aragon · Adam Yayınları · 1999681 okunma
Reklam
64 syf.
8/10 puan verdi
Yirmi sekiz yaşındaydı. Yaklaşık yüz elli adet antidepresan, elli adet uyku ilacı alarak intihara teşebbüs etti. Hastaneye kaldırdılar. İki gün sonra ayağa kalktı. Gece ikide usulca, kimse görmeden hastanenin pis, köhne tuvaletine giderek kendini o pis, köhne tuvaletin kapısına ayakkabı bağcıklarıyla astı. Yirmi sekiz yaşındaydı. Nedense içime en
Psikoz 4.48
Psikoz 4.48Sarah Kane · Sub Yayınları · 2016108 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Birkaç gündür inanılmaz duyguluyum. Bu, doğada yaklaşan hazanın etkisi mi yoksa kalbimdeki hazanın etkisi mi bilemiyorum ama (ikincisinden şüpheliyim.) müthiş bir duygu yoğunluğu yaşadığımı biliyorum. Özellikle geceleri (" sancı geç saatlerde" diyen güzel insan İsmet Özel'e de bir selam çakalım.) Her şeyde bir anlam çıkarma, yaşanan her durumda hüzünlenme ruhuma hakim, öyle ki uçan bir kuşa bile hüzünlenirim. İşte bu tür durumlarda genellikle şiirlere yoğunlaşırım. Durmaksızın okurum ve okudukça kendimi anlamlandırmaya çalışıyorum. Ve işte Mayakovski, politik dilinin yanısıra en duygulu aşk dizelerini yazmış, devrime yüz sürmüş ve şiirlerinin sesini yükseltmeye çalışmış ve başarmıştır. Bu kitapta bunu açıkça görmek mümkün. Kimi şiirlerinde aşkı, kimi şiirlerinde siyaseti, kimi dizelerde yalnızlığı öyle güzel yazmış ki ve öyle güzel betimlemiş ki dayanamaz sigara yakarsın. Bunu yazarken bile yaktım. Ve kitabın sonlarına doğru, hayatından kesitleri de eklemeyi unutmamış, onu daha iyi tanımamız ve hayran kalmamız için. Bu kadar da incedir. Kitabın son sayfasında ise, intihar etmeden önce ailesine ve sevdiği Lili'ye yazdığı mektubu benim gibi duygusal olanlar okumasın, zira çarpabilir. Ben yeni okudum. Bugüne kadar okumadığım için kendimi uzun süre affetmeyebilirim. Kendime küstüm, siz kendinize küsmeden okuyun..
Şiirler
ŞiirlerVladimir Mayakovski · Varlık Yayınları · 1986375 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
NAZIM HİKMET’İN RUH KARDEŞİ
“Sevgili Lili’m, Tatlı Minnoş’um, Sana gündüz bir mektup attım, şimdi akşam ve ben daha şimdiden sensiz korkunç sıkılıyorum. Makinalardan başka kimsenin bulunmadığı üst güvertede dolaşırken, o ana dek görmediğim kül renkli minicik bir dişi kedi çıkmaz mı karşıma! Tam senin adına okşayacaktım ki, kurtarma sandallarının ardında yiyip gitti. Ama sen, Pisik, sen sandalların ardına kaçmayacaksın, değil mi? Minik sevgilim, sakın benden kaçıp sandalların arkasına saklanma emi! Nasıl, nasıl seviyorum seni!” (3 Temmuz 1925/ İspanya gemisinden)
Lili Brik'e Mektuplar
Lili Brik'e MektuplarVladimir Mayakovski · Kavram Yayınları · 199979 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu incelemenin herhangi bir başlığı bulunmamaktadır.
İnsanoğlu daima geçmişin izindedir, geçmişinden bir türlü kopamaz. Çok lezzetli bir künefe yediğimizde dahi, mutlaka şerbeti herhangi bir kısmımızda bir iz bırakır; el, masa, telefon, pek sakarsak gömlek yahut kazak. Artık yemişizdir künefeyi lakin farkında olmasak bile izleri vardır. Geçmiş de böyledir bir bakıma. Geçtiğini düşünürüz lakin
Şiirler
ŞiirlerVladimir Mayakovski · Varlık Yayınları · 1986375 okunma
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.