(spoiler)
Ben her kitabın bir zamanı olduğunu düşünüyorum. Çoğu insan okumuştur, bu kadar geç kalınmışlığın bana neyse ki pek kaybı olmadı ama beklettiğim için de birazcık üzüldüm. Her ne kadar aşktan bahsetse de bence aşk ile ilgilenmeyenler de okumalı. Zira erteleme sebebim de buydu.
Kitap her ne kadar erkek karaktere gelmiş mektuptan bahsetse de ana karakter kadındı. İçinde büyüttüğü ve tek taraflı kalan aşkı, yıllarca azalmak yerine artması ve tutkusu etkileyiciydi. İçinde sevgisini büyüttüğü kişinin kendisine bir mecburiyetlik hissetmesin diye her şeyi saklaması, kişiden kişiye doğruluğu değişen bir konu, kendi düşüncem pek belli değil bu durumda çünkü kadın karakter fazla derin düşünüyor, düşüncelerini nasıl birbirine bağlayıp da böyle bir karara vardığını anlamak çok zor.
Elindeki onlarca fırsata rağmen, hiçbirini umursamayıp sadece kalbine sadık kalması üzücüydü. Kendisi de farkındaydı, ortada bir ilişki bile yoktu. Ortada iki insan da yoktu, sadece bilinmeyen bir kadın ve okuyucudan farksız bir adam vardı. Bilinmeyen kadının, adamın onu hiç tanımadığından bahsederken aslında tanışmamak değil de hayatından gelip geçen kadınlardan farkı olmadığını, aslında adamın hiçbir zaman onun kendi benliğini tanımadığından bahseder gibiydi. Bu gerçekten, herhangi bir kişi için bile acı verici. Bu açıdan bakıldığında onun özgürlüğüne gölge düşürmek istememesi maksadıyla susması, kendi açısından mantıklı olabilir. Yıllardır gizlenmiş bir aşk var içinde, kendinden bile sakladığı.