Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir ademoğlu ölünce kalbine ne olur? Kan ve can çekilince ne kalır geriye? Aklın yolları kifayetsiz bunu çözmeye.. Sadece kalp bilir hakikati.. Büyük bir şölen ve vuslat bu.."
"Her türlü teselli sözü bir ihanet gibi geliyor kulağıma. Parmaklarım alev alev yanıyor. Kâğıt tutuşacak, mektup yanacak diye çekiniyorum. Cehennemden betermiş, seni kazanmak için senden uzaklaşmak. Kırk senedir beklediğimdin, geç bulduğumdun, şimdi yoksun. Daha kaç sene bekleyeceğim Çöldeki kumlar kadar susuzum, gelişin nisan yağmuru olsun. Sözlerin kulaklarımda bala taze, kelimeler yıldız yıldız, cümlelerin mehtapların en şahanesi. Tebessümün geliyor gözümün önüne, vuslat gibi güzel bir sabah güneşi gülüşlerin. Biz birbiriyle genişleyen, kenetlenen ve sonsuzlaşan tek ruhuz. Nasıl bir pınarsın sen Şems? İçtikçe susadığım. Nasıl bir ateşsin sen ey Şems? Yandıkça serinlediğim. Sen görünüşte etten kemikten ibaret bir insan; ama bütün insanlığı kalbinde taşıyan. Senin yüzünü görmedikten sonra, varsayalım ki yüzlerce dünya görmüşüm, ne çıkar?"
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Risâle-i Kudsiyye
Ne mümkün vasf olunmak ol habibi Ana vassaf hemen Allah garibi Ana bi had salat kim ol habibi Bu vuslat derdinin oldu tabibi Bu senlikten geçip hakka gidelim Cemali ba kemale seyridelim.
Ben mihnet dolu bir ömrün devamında, Çölde Mecnun gibi yanmışım ne çıkar, Sen genç kızlığının yıllanan camında, Leylâ sabrıyla beklesen milyon bahar, Aşkımız çıkmaz sokak, vuslat imkânsız; Hep müvazi gidiyor yıldızlarımız.
Sayfa 115Kitabı okudu
Biraz dinlen ve yürü, kabuğuna dön, uyan İnandığın her vuslat bir ayrılık dağıdır Toprağa bak, gülümse, müsterih ol ve dayan Hayat, bir inkisarın mutlu karanlığıdır
Vuslat anka yurdundadır, hicran yüreğimde diken...
Reklam
-Efendi! Oğlunuz seviyor. Aşk hastalığına yakalanmış, dedi. -Muhterem Efendi! Kimi seviyor? -Hiç kimseyi... Aşkın en öldürücü olan şekli budur. -Ey Büyük Âlim! Bize yol göster! Ne yapmamız gerekiyor? Bunun çaresi ne? Oğlumuzun kurtulması için canımızı vermemiz gerekiyorsa, verelim. Yeter ki ciğerparemiz kurtulsun. - Efendi! Oğlunuzun bağrını yakıp kül eden "mutlak aşk"tır. Önce bu aşka bir hedef bulmalıyız. Sonra, bu aşk ateşini vuslat âb-ı hayatıyla söndürmenin bir yolunu düşünmeliyiz. Aksi takdirde, ölmesi kaçınılmazdır.
Müyesser olmazsa cihânda vuslat uzaktan cemâlin gördüğüm yeter.
Zîyana uğratılmış bir çağdayım Yabana atılmış bir mevsimde Açmıyor çiçeklerim, yeşermiyor umutlarım Parlamıyor yıldızlar karanlığıma. hasret diyarından, habersiz bi şehirim. Nedensiz bi harabeyim, imtihan yurdunda. Arayanım! Vuslat yolunda hambalım. İki günlük dünyada bu'günün var'ı yarının yalanıyım. Ben bu kadarım işte nasip edildiği kadar yazılan, nasip edilmeyince habersiz şehrin harabesinde yatacak olanım..
Aلİ
Aلİ
..bir dize, bir hikâye..
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar ? Mendilimde kan sesleri ...
Edip Cansever
Edip Cansever
Eski zamanlarda bir kadın bir erkekten hoşlandığını belli etmek istediğinde ona mendil verirmiş, kendi işlediği bi mendil.. Eğer olur da kavuşurlarsa o mendille erkeğin alnının teri silinirmiş. Yok eğer kavuşmazlarsa o zaman da erkek o mendille gözünün yaşını silermiş. Alın teri hep vardır ama gözyaşı bir süre sonra kurur. Gözyaşı kuruduğunda vuslat olursa ne güzel.. Ama eğer hicran olur, ayrılık devam ederse o zaman da erkeğin gözünden yaş değil, kan akarmış. Ve erkek o mendille gözündeki kanı silermiş. Şair "Mendilimde kan sesleri " derken bunu kast ediyor. Ayrılığın böylesi..
Reklam
Hani vuslat zamanını arar ya aslından uzak düşen kişi, durmadan aslını arar ya hani!
Nedir senin gerçeğin? Aşk kime yakışır , vuslat kime? Canı seni çekene mi, Senin için canından vazgeçene mı?
Bir başka ama bilemem Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat Kalbim,bu zulümlü sevda, Kar altındadır.
Barışın süsü....
Kader verdi hükmünü düze çıktı yokuşlar, Ayrılık vuslat şimdi, aşkı yazmış nakışlar...
Nesîmî
Daim Enel Hak söylerem Haktan çü Mansur olmuşam Kimdir beni berdar eden, bu şehre meşhur olmuşam Kıble’siyem sadıkların,mâşukıyem âşıkların Mansuru’yem lâyıkların, çün Beyt-i Mâmur olmuşam Musa benem kim(ki) Hakkile daim münacat eylerem Günlüm tecelli turudur, anın için Tur olmuşam Erdim kaşın Mi’racınakim(ki) Kâb-ı Kavseyn oldürür Vuslat
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.