"Ne mutlu sana ineklerin salcısı! (...) Şan şöhret hayali kurmuyorsun, düğün methiyeleri yazmıyorsun! Evlenen krallar ve Burgonya düşesleri seni hiç alâkadar etmiyor! Nisanda çayırların, otlasınlar diye ineklerine sunduğu papatyalardan başka papatya tanımıyorsun! Ama ben, şair, yuhalanıyorum, soğuktan kakırdıyorum, on iki metrelik borcum var, pabucumun tabanı o kadar incelip saydamlaşmış ki, fenerine cam yapabilirsin.”