“Zamanın büyük çoğunluğunda yalnız olmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Birileriyle beraber olmak, en iyileriyle bile olsa, kısa bir süre sonra yorucu ve tüketici bir hal alır. Yalnız olmayı seviyorum. Yalnızlıktan daha arkadaş canlısı bir arkadaş görmedim.”
"Çoğu insan, nispeten özgür olan bu ülkede bile,
mutlak cehalet ve yanılgı sonucu, sahte kaygılarla ve
gereksizce bayağı yaşam çabalarıyla öyle çok meşgul
oluyor ki hayatın daha güzel meyvelerini toplayamıyor."
İnsanın hayatını kasıtlı bir gayret sonucunda daha yüksek bir seviyeye çıkarmasını sağlayan tartışmasız bir kabiliyete sahip olduğu gerçeği kadar yüreklendirici bir şey bilmiyorum.
Kaybolmadığımız, başka bir deyişle dünyayı kaybetmediğimiz sürece kendimizi bulmaya da başlayamayız, nerede olduğumuzu ve ilişkilerimizin sonsuzluğunu fark edemeyiz.
Trakya’ da Kırklareli’nin 58 Km. kuzeydoğusunda Demirköy İlçesi Sarpdere Köyü yakınlarında yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir ormanın içinde, ikinci Jeolojik zamanda (Günümüzden 180 milyon yıl önce) oluşmuş bir mağara vardır. DUPNİSA.
2003 yılında turizme açıldı o mağara. Daha önce mağara gezenler varsa bilirler. Milyonlarca yılda damla damla
Zamanın büyük çoğunluğunda yalnız olmanın sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Birileriyle beraber olmak, en iyileriyle bile olsa, kısa bir süre sonra yorucu ve tüketici bir hal alır. Yalnız olmayı seviyorum. Yalnızlıktan daha arkadaş canlısı bir arkadaş görmedim. Çoğu zaman, dışarı çıkıp insanların arasına karıştığımızda, evimizde olduğumuzdan daha yalnız oluruz. Düşünen veya çalışan bir insan her zaman yalnızdır, bırakın istediği yerde kalsın. Yalnızlık, kişiyle arkadaşlarının arasına giren millerle ölçülmez.