“Ah! İnsan hep itaka’nın sakin sularını, güneşin ısıttığı yemyeşil sahilleri ve güven veren, coşku dolu o sükûneti arar. Arada sırada fırtına geçici olarak dindiğinde geminin bir adaya ulaştığı olur ama nedense içindeki huzursuzluk insanı hep yeni arayışlara iter, yeniden “ben” gemisine binip “İtaka” ümidiyle enginlere açılır.”