Şurası gerçek ki, kısa süre önce terk ettiğim yerle varmak üzere olduğum yer arasında suf arabanın içinde otururken, evet sırf arabanın içindeyken mutluyum, araba yolculuğu sırasında mutluyum, varacağım yere vardığım an dünyanın akla hayale gelebilecek en mutsuz insanıyım, neresi olursa olsun varacağım yere varıyorum ve mutsuzum.
kendime bile katlanamıyorum, vızırdanıp duran, bir şeyler yazan koca bir sürüye nasıl katlanayım. edebiyattan kaçınıyorum elimden geldiğince, çünkü elimden geldiğince kendimden kaçınıyorum.
"Umutsuz uyanıyor, bu umutsuzluğu yenmeye çalışıyor, öğleye doğru da yeniyordum. Öğleden sonra umutsuzluk yeniden bastırıyor, akşama doğru tekrar kayboluyor, gece uyandığımda tabii büyük bir aldırışsızlıkla gene gelip çatıyordu."