"Here Galileo took the opportunity to strike a blow for the Copernican system, although he stopped short of declaring his allegiance to that world system. In the Ptolemaic system the Earth was the single center of all celestial motions; in the Copernican system there were two centers of motion, the Sun and the Earth. Why, opponents of the Copernican system asked, should the Earth be the only planet to have a moon? The telescope supplied the answer: the Earth is not the only planet with a moon; Jupiter has no fewer than four."
Something cracked inside of Tella.
It might have been her heart, breaking while he walked away – as if he hadn't just greed the Fates and damned the entire world for her.
"Dilini yozlaştıranların önce kendilerini yozlaştırdıklarını burada apaçık söylemeliyim. Yazılı ve görsel basında Türkçe harfleri kendi ses uyumlarıyla
değil, İngilizce ses uyumuyla okuyup söyleyerek, örneğin; 'Er aș negatif kan aranıyor.' diye duyuru yapıyorlar. Duyuru sözcüğüne 'anons', gen sözcüğüne 'junior' diyorlar. Yıldız sözcüğüne 'star', cankurtaran sözcüğüne 'ambulans' diyorlar.Film gösterime girdi, demek varken, 'Vizyona girdi.' diyorlar. Dünya sözcüğü, 'world'la yer değiştirdi.
Hoșça kal sözcüğü 'bye bye' oldu. Halkımız gökyüzüne sema değil, gökyüzü diyor. Aynı anlama gelen bir televizyon kanalının adı 'sky'. Yaşam demek varken 'life', haber demek varken 'haber portalı', yüksek, verimli çalışma demek varken 'performans' diyorlar. Kendi ana dillerini ayaklar altına almak için adeta çıldıryorlar. Bu bir aşağılık duygusunun, yabancı diller karşısında kendi ana dilini
küçük görmenin göstergesi değilse nedir?"
Kitabın yorumuna başlamadan önce belirtmem gereken bir durum var: Kitap, sonunu tahmin edebileceğiniz klişe romantik komedi eserlerden. Ben bu tarzda klişe eserler okumayı ve karakterler üzerinde kafamda birçok düşünce yaratmayı severim ancak klişe romantik komedi size göre değilse bu eserin sizi tatmin edeceğini düşünmüyorum.
Eser, Yabancı