Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

mustafa mustafa

Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin…
Reklam
Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü… Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü… Bu, namustur Künyemize kazınmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara Sarıl da büyü.
mustafa mustafa
2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
0/52 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
52 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
5 günde 1 kitap okumalı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Uy havar! Muhammed, İsa aşkına, Yattığın ranza aşkına, Deeey, dağları un eder, Ferhadın gürzü! Benim de boş yanım hançer yalımı, Ve zulamda kan-ter içinde, asi, He desem, koparacak dizginlerini, Yediveren gül kardeşi bir arzu, Oy sevmişem ben seni
Şu hayatta tek başına inzivada kalarak sadece kendi sesinin yankısını duyarak hakikati keşfedemezsin
Reklam
Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım
''Aynı dünyada yaşayamaz Cellatlar ve çocuklar Ya ölmeli cellatlar Ya da hiç doğmamalı çocuklar
YA RAB ” Bana değiştirebilecek şeyleri, değiştirecek cesareti, değiştirilemeyecek veya değiştirilmesine lüzum olmayan şeyleri kabul edecek kuvveti ve bu iki şeyi birbirinden ayırabilecek bilgeliği de ver
“Mutluluk, kedinin kuyruğunu yakalamaya çalışması gibidir. Kedi kuyruğunu kovaladıkça kendi etrafında döner durur. Ama ne zaman peşinden koşmayı bırakır ve yolununa gider. Kuyruk da o zaman onu takip eder.”
Nick güçlü sağlıklı bir isçi, manevra sahasında çalışıyor. Arkadaşlarıyla ilişkisi iyi ve işini iyi yapan güvenilir bir insan. Ne var ki, kötümser biri, her şeyin kötüsünü bekler ve başına kötü şeyler geleceğinden korkar. Bir yaz günü, tren isçileri, usta başının doğum günü nedeniyle bir saat önceden serbest bırakılırlar. Tamir için gelmiş olan ve manevra alanında bulunan bir soğutucu vagonun içine giren Nick, yanlışlıkla içerden kapıyı kapatır, kendini soğutucu vagona kilitler. Diğer isçiler Nick'in kendilerinden önce çıktığını düşünürler. Nick kapıyı tekmeler, bağırır, ama kimse duymaz, duyanlar da bu tür seslerin sürekli geldiği bir ortamda olduğu için pek kulak vermezler. Nick burada donarak öleceğinden korkmaya baslar. Eğer buradan çıkmazsam, burada kaskatı donacağım, diye düşünmeye baslar. İçerde yarısı yırtılmış bir karton kutunun içine girer. Titremeye baslar. Eline geçirdiği bir kağıta karısına ve ailesine son düşündüklerini yazar : Çok soğuk, bedenim hissizleşmeye başladı. Bir uyuya bilsem! Bunlar benim son sözlerim olabilir.? Ertesi günü soğutucu vagonun kapısını açan isçiler, Nick'in donmuş bedenini bulurlar. Üzerinde yapılan otopsi, onun donarak öldüğünü göstermektedir. Fakat bu olayı olağanüstü yapan, soğutucu vagonun soğutma motorunun bozuk ve çalışmıyor olmasıydı. Vagonun içindeki ısı 18 derece idi, ve vagonda bol hava vardı. Nick'in korkusu, kendini gerçekleştiren bir kehanet oluşturmuştu
Reklam
Cennetten bir gül alıp cehenneme dikemzsn cehennemden bir kor alıp cennetı yakamazsın
Hiç olmadan hiçbir şey olamazsın …
Bazen vedalar sevgisizlikten değil çaresizliktendir.
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. "O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü. Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait
326 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.