Müslümanlar, fıkhı, hem dogmatik bir çerçevede anladılar hem de bu fıkha, XX. ve XXI. yüzyıllarda çok fazla ödev yüklediler ve hayata dâir bütün mücadelelerini, kavgalarını fıkıh üzerinden vermeye başladılar. Olan da fıkha oldu. O insanlar geçip gittiler, ama fıkhın yükü arttı. Fıkhın, bu yeni yükü taşıması için, kendisini yenilemesi gerekiyordu; yapamadı, yapamazdı da.