Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu

Duygu
@yDuygu
"aydınlan ve aydınlat."
Üniversite | Tarih
73 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
... "İnsanı büyücü yapan kılığı mıdır?" diye cevap verdi asık bir yüzle. "Hayır," dedi büyük oğlan. "Ama duyduğuma göre, insanı insan yapan davranışlarıymış."
Reklam
Bu toprakları işgal edenler, nasıl birtakım dinî gerekçe ve vaatlerle bize karşı savaşıyorlarsa, bize düşen misliyle onlara karşılık vermemizdir. Onlar Tevrat'a dayanarak bizimle savaşmaları halinde biz de Kur'an'a dayanıp onlarla savaşmalıyız. Onların referansı Talmut ise bizim de referansımız Buharî ve Müslim olacaktır. Onlar, "Bizim kutsal günümüz Cumartesi'dir" diyecek olurlarsa onlara, "Bizim de kutsal günümüz Cuma'dır" diyeceğiz. Onlar için önemli olan "Heykel" ise bizim için önemli olan "Aksa"dır. Şayet onlar, Yahudilik bayrağı altında birleşip bize karşı savaşırlarsa bizim de İslâm sancağı altında birleşip onlara karşı savaşacağımız muhakkaktır. Onlar, ordularına Musa ismini verecek olurlarsa biz de o vakit ordularımıza Musa, İsa ve Muhammed -Allah'ın salât ve selâmı üzerilerine olsun- isimlerini vereceğiz. Zīra bizler Hz. Musa'ya (a.s) onlardan daha lâyık ve onda daha hak sahibiyiz.
... insanlara namaz esnasında saldıran ve çok çirkin muamelelerde bulunan işgalci Siyonist, Kudüslülere veya Filistinlilere değil, tüm dünya Müslümanlarına kafa tutmaktadır. Onun bu cesareti gösterebilmesi ise kendisinin güçlü olmasından değil dünya Müslümanlarının kendi onur ve izzetlerine sahip çıkma konusundaki zaaflarından ileri geliyor..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
... Müslümanların ilk kıblesini ve Resûlullah (s.a.s.)'in isra ve mirac mekânını içinde barındıran bu beldenin bugün işgal altında olmasının sebebi dünya Müslümanlarının birlik ve bütünlüğünü kaybetmiş olmasıdır. Yani mesele; Filistin'in karşı karşıya olduğu durumla veya Filistinlilerin işlemiş olduğu hatalarla değil, ümmetin genel durumuyla doğrudan irtibatlıdır. Tarihte de böyle olmuştur. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın durumu ümmetin aynası olmuştur.
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
200 günde okudu
Sanki İlk Defa Namaz Kılıyorum
Sanki İlk Defa Namaz KılıyorumHalid Ebu Şadi
8.8/10 · 288 okunma
İnsanlar kitap okuma konusunda birbirinden farklıdırlar. Kimisi basiretli, kimisi şaşı, kimisi kör ve kimisi de gözünden rahatsızdır. Bunlar gözlerin değil basiretlerin, görünenlerin değil gönüllerin nitelikleridir.
Boş konuşan, günahlara dalan, göbeği ayı göbeği oluncaya kadar haramdan beslenen kimselere gelince, o kimseye huşu ve rahatlık nasıl gelsin?! Bugün bu çoğu insanın halidir. Kalp katılığına sebep olacak şeyleri birbiri ardınca yapıyorlar sonra namaza kalkıp mucize talep ediyorlar ve fütuhat bekliyorlar. Halbuki her bir azası diğerinden şikayetçi. Her biri bir başka belde ya da semtte. Kalbi ise sizlere ömür.
Secdeyi uzatmak Hz. Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) özelliklerindendi. Secdesi elli ayet okuma miktarı kadar olurdu. O (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle diyordu: "Sizden biri namaz kılacağında rükûunu tam yapsın. Secdelerinde gagalar gibi davranmasın. Bu, bir veya iki hurma yiyen aç kimsenin durumuna benzer. İki hurma neyine yetecek?!" Aç kimseye bir veya iki lokmanın yetmeyeceği ve bunlarla o kişinin doymayacağı gibi namazı için vakte sahip olmayan aceleci kimse de namazın tadını asla hissedemeyecektir. Namazın lezzetini duyma hissini kaybedecektir. Belki de hisleri namazdan sıkılma ve namaza karşı tembelliğe dönüşecektir.
Kıyamet günü kim kalkıp da o gün hakkında beklenmedik bir şeyle karşılaştığını iddia edebilir. Halbuki günlük en az beş kere tercihe dayalı değil zorunlu olarak bunu kendisi anıyordu. Bu Allah'ın bir nimeti ve fazlıdır. En büyük günah ve suç, tüm bu anma eylemlerini kalbinin değil de dilinin yapmış olmasıdır.
Reklam
Hayır, geriye dönüp geçmişi yeniden yaşayamazsınız ama artık sahip olmayı hak ettiğiniz şeylere sahip olabilirsiniz.
Bu yaralar üstünde çalışırken, kişiliğimiz yavaş yavaş değişir. Ne de olsa öykümüz de değişmiştir. Hayatımız değişmiştir. Artık içsel anlatımımızın da değişmesinin vakti gelmiştir. Birisinin bana dediği gibi: "İçimde hâlâ bir yara var ama artık hayatımı mahvetmiyor. Kim olduğumu artık bu yara tanımlamıyor."
..., ebeveynlik muhtemelen gezegenin en önemli işidir; dolayısıyla, yardım istemek mantıklı değil mi?
Çocuklar bu yaralayıcı davranışın Öteki kişinin parçalanmışlığından kaynaklandığını bilecek inceliğe sahip değildir.
"Bir başka kişinin yetersizliklerini kabul ettiğimizde, içimizde bir merhamet duygusu uyanır. O kişinin zayıflıklarını bize yöneltilen kötü bir şey olarak görmek yerine, bunları insani zayıflıklar olarak görmeye başlarız."
402 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.