Örnekleri çoğaltabiliriz: Sokaktaki bakkala giderken bile şık olmak zorunda hissetmek, önemli olmayan birinin yaptığı minik bir saygısızlığa hemen tepki vermek, yalnız başına bir yere gitmemek, hep kalabalıklarla beraber olmak istemek, markette sıranın önüne geçen birisine, yemeği geç getiren garsona, internetten yaptığın alışverişte ürünü geç
İnsan ya dünya nimetlerine sahiptir ya da bunlardan mahrumdur. O, bu iki halde de sabretmekle mükelleftir. Ancak bu iki haldeki sabırlar birbirinden farklıdırlar. Çünkü mahrum iken sabretmek; Allahu Teala'nın hikmetine inanmak, kendisi için hayır olanın bu olduğunu kabul etmek, kendini kahretmemek, ahlakını bozmamak ve gayri meşru bir çareye başvurmamaktır. Kuranı kerim'de şöyle buyrulmuştur: "Bir şeyden hoşlanmadığınız halde, o sizin için daha hayırlı olabilir." "Bir şeyden hoşlanmadığınız halde, Allah onu sizin için çok hayırlara vesile kılabilir." Nimetlere sahip iken sabretmek ise, bunlarla şımarmamak, bunların geçici şeyler olduğunu düşünmek, imtihan ve şükür için verildiğini unutmamak, onları nefsin keyfi istek ve talepleri doğrultusunda sarf edip heder etmemektir. Bu sabır, önceki sabırdan daha zordur.
İmam Gazali
İmam Gazali
Reklam
tut ki yarın dünya, mesela tersine dönmeye başladı. Peki, ya ben ne yaparım? Uyum sağlarım, Ferdinand! Hem de derhal! Peki bunu nasıl yaparım, biliyor musunuz Ferdinand? Şöyle bir güzelce on iki saat fazladan uyku çekerim, işte bütün mesele bu! İşte bu kadar! Haydi hop! Atla deve değil! Oldu da bitti! Uyum sağlamış oluveririm! Oysa sizin şu Parapine, onun başına benzer bir macera gelse ne yapar biliyor musunuz? Daha en az bir asır boyunca kafasında bin türlü projeyi, küskünlüğü evirir çevirir durur!.. Hiç şüphem yok! Benden söylemesi! Yalan mı yani?.. Dünya tersine dönüyor diye uykuları kaçar!.. Burda kim bilir hangi özel adaletsizliğin izini arar!.. Fazla adaletsizlik varmış!.. Onun saplantısı da bu zaten, adaletsizlik!.. Henüz benimle konuşmaya tenezzül ettiği dönemlerde bana uzun uzun bu adaletsizlikten söz ederdi... Peki siz onun mızmızlanmakla yetineceğini mi sanıyorsunuz? Keşke böyle olsa, buna dünden razıyım!.. Ama hayır! O derhal dünyayı havaya uçuracak bir şeyler aramaya koyulur! İntikam almak için Ferdinand! Ve en kötüsü de ne biliyor musunuz, söyleyeyim size, Ferdinand... Ama bakın bu tamamen aramızda kalsın... İşte en kötüsü de aradığı o şeyleri er geç bulacak olmasıdır!.. Tam da söylediğim gibi! Ah! Bakın Ferdinand şimdi size izah edeceklerimi iyice aklınızda tutmaya bakın... Bir basit deliler vardır ve bir de başka deliler, medeniyet saplantısını kafaya takmış olanlar... Parapine’in bu ikinci kategoridekilerin arasında değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi beni mahvediyor!..
— Parapine, sevgili Ferdinand, haddizatında gayet zeki bulduğum bir çocuktur, orası öyle... Mamafih yine de tümüyle keyfi denecek bir zekâsı var bu çocuğun! Sizce de öyle değil mi Ferdinand? (“Ferdinang” diye telaffuz ediyordu). Bu çocuk, öncelikle, uyum sağlamayı reddeden biri... Onda hemen fark edilen bir özellik bu... Mesleğiyle bile tam olarak
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Edebiyatın Üst Seviye Lezzetlerinden
Swann’ların Tarafı yedi serilik “Kayıp Zamanın İzinde” romanının ilk kitabıdır. Serinin bu ilk kitabında Proust, bütün bir serinin ana teması ve karakterleriyle tanıştırır bizleri. On yaşındaki bir çocuğun ağzından dinleriz olayları. Diğer serilerde çocuk büyümüş olacak. Yani, umarım büyümüş olur : ) Ana karakterimiz Charles Swann‘dır. Mütevazi
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,293 okunma
Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum - bana bağlı olmanı; ama benden bağımsız olmanı... Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım 'özgür temel' düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri oraya sokmazsa, bağlılık sağlanır; öte yandan, o ilişki uzamı, her birimizin toplam yaşamında, başka ilişkilerimizi tabii ki etkileyecektir ama onları belirlemez ya da yutmağa, bütün yaşam uzamımızı kaplamağa çalışmazsa, bağımsızlık da sağlanabilir. Çok mu dolambaçlı söylediklerim?
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.