Düş Oyunu isimli kitapta şöyle bir diyalog geçer: Bir gün bir çocuğa sormuştum, "Denizler neden tuzludur?" diye. Babası uzun bir sefere çıkmıştı. Çocuk he- mencecik cevap verdi: "Denizler tuzludur çünkü denizciler durmadan ağlarlar." "Neden denizciler böyle ağlarlar ki?" Çünkü dedi: "Yolculukları hiç bitmez, onun için mendilleri hep direklere asıp kuruturlar." Yine sordum: "Ya insanlar niçin ağlar?" Çünkü dedi: "Daha duru görebilelim diye gözlerin camını ara sıra yıkamak gerek."
1965'te Che Küba'da onadan kayboldugu ve nerede bulunduguna dair söylentiler dolaşmaya başladıgında Monje dikkat kesilmişti. Fide! ile Che arasında bir anlaşmazlık olduguna dair söylemilere asla inanmadı; devrimi yayma hedef i nde birleştiklerini gayet iyi biliyor ve Che'nin muhtemelen Afrika'da bir yerlerde oldugundan kuşkulanıyordu. Bu durum Eylül ı965'e kadar devam etti. Bu tarihte Monje'nin partisi Küba hükü­ metinden üç parti üyesinin Ocak ı 966'da Hava na' da toplanacak Üç Kıta Konferansı'na katılmasını isteyen bir davetiye aldı. Ne var ki Monje bir süre sonra Bolivya'nın rakip Ma­ ocu partisinin lideri Oscar Zamara'nın da aynı toplantıya davet edildigini ve geniş bir he­ yetin başında yer almasına izin ver i ldigini ögrendi. Monje ve Politbüro'daki yoldaşlan için bu olay, her ne sebeple olursa olsun, Kübalılar ı n Çin yanlısı partiden yana oldukla­ nnı gösteriyordu. Kasım ayında Monje'nin yoldaşlan onu önceden Havana'ya gitmeye ve bu işin esrarım çözmeye zorladılar.
Sayfa 669 - İttaki yayınları Mayıs 2015Kitabı okudu
Reklam
İşe alınmayınca..
"Torpil lazım abi." "Tabi abicim. Orada millet vekili tanıdığı varken bizi alacak değiller ya." "Ya bu memleket bu yüzden ilerlemiyor işte." "Herhalde abi dayısı olan bir yerlere geliyor." "Bak orada bir sarışın çocuk vardı ya ayrı takılan." "He evet bende dikkat ettim ona." "O banko torpilli ben sana bişi sölliyimmi." "Aynen bro bariz belli zaten." "Hayır benim eniştemin de var tanıdıkları. Ben bilmiyor muyum araya adam sokmayı? Ben bilmiyor muyum arkadaş? Ama işte kul hakkı..." "Ya ben size bişi sölimmi kızlara öncülük tanıyorlar moruk." "Tabi abicim. Kız olcan güzel olcan kesin alındın!" "Beyler bu arada kopmayalım ha. İrtibatta kalalım." "Tabi tabi görüşürüz." Görüşmedik...
-Sen kaplumbağanın istivarını* bilirsin? -İşitmemişim. -Ben büyük anamdan dinledim. -De ki ben de işiteyim. -Kaplumbağa evvelden insan imiş... -Laf deyi durmuş karşımda, ne martavallar zırlıyorsun? -Zo dinle. Hem insan hem de zenaat sahibisi imiş. -He söyle köpoğlu ne iş tutmuş? -Hamurkâr imiş. Büyük bir günah etmiş, Asfas* hamur teknesi sırtına yükleterek onu kaplumbağaya çevirmiş. Çayıra salıvermiş. -Ya Rabb'im günahı ne imiş acep? Okkalığa eksik hamur koymuş? -İşte öyle bir iş etmiş -Haksızlık edenleri Asfas* böyle birer birer çarpmadıktan sonram bu dünya düzelmez. -Fakat çok defa olan kıyak haksızlıklara hiç tınmıyor.
Sayfa 63 - istivar: hikâye Asfas: Ermenicede kutsal ruh, yüce yaratıcıKitabı okudu
You have to judge yourself at the end of the day," he said. "Do I respect me? And if you do? Fine! You've had a great run." "You do feel good about yourself?" I asked. "I do!" he replied. "Oh, I do! Looking back at my life is like going to a movie about a person who did all this stuf f . My gosh! I did that? And through it all I did it my way." ¤ Günün sonunda kendinizi yargılamanız gerekiyor" dedi. "Bana saygı duyuyor muyum? Peki ya yaparsan? İyi! Harika bir performans sergiledin." "Kendini iyi hissediyor musun?" diye sordum. "Evet!" o cevapladı. "Ah, öyle! Geriye dönüp hayatıma bakmak, tüm bunları yapan bir kişinin filmine gitmeye benziyor. Tanrım! Bunu ben mi yaptım? Ve her şeye rağmen bunu kendi yöntemimle yaptım."
Yav he he
Hani sen alışveriş merkezinde, daha önce almış olduğun bir gömleğe uygun bir etek ararken vitrinde gördü­ğün ilginç bir ayakkabıya şöyle bir göz atarsın ya. O ayakkabıyı almak gibi bir derdin yoktur sadece bir anlık bakar ve yoluna devam edersin. Erkeklerin durumu da bir bakıma böyle aslında sevgili kızlar
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.