Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
On Yedinci Mektup
"Mümkün olsa hep yanında kalırdım," diyorsun. " Hiç senden ayrılmazdım , hep senin olurdum," diyorsun. İşte onun için sana hiç kızamıyorum ya! Bütün isyanım çaresizliklere , bu kahpe imkânsızlıklara , bu mesafelere , bu zamana ve bu bizi çepeçevre kuşatan insanlara , onların pis kurallarına, beş para etmez inançlarına.
En korkuncu, insanın kendi sinirlerinin ihanetidir. Kulaklarım, gözlerim, hafızam hep elbirlik etmiş, aldatıyorlardı beni. Çatıda dem çeken güvercinlerin ve kumruların sesini hep İNSAN İNİLTİSİ diye yorumluyordum. 131 gün hiç güneş ya da gündüz aydınlığı görmedim. Sade yalnızlık, sade terör, sade açlık, uykusuz, cıgarasız... Bir yüreğim sağlamdı bir de namus damarım.
Sayfa 135 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
“Zeze, ayrıca bunca yıl, hiç bencil bir çocuk gibi davranmadı. Cömertlik hep senin bir özelliğin oldu. Aslına bakacak olursak, asıl ben senin iyiliğinden faydalandım. Hiçbir ad altında sana bir kira ödemeden yüreğinde yaşadım. Ağırlığından şikayet etmeden, yorgunum deyip itiraz etmeden beni hep taşıdın, öyle değil mi?“ “Bana hiçbir yükün olmadı adam. 30 kg olsan da fark etmez, yeterki bana dön. “ “Bu artık imkansız. İşte bu nedenle defalarca sana görünmeden gitmek isteyip duraksadım. Öylesi belki daha iyi olurdu? “ “Hayır. Kesinlikle hayır. Nankör derdim arkandan, ya da elveda bile demeden gittiğine göre demek nefret ediyormuş benden, derdim. “
Sayfa 219Kitabı okudu
"Güzel günlere ya hep birlikte ulaşırız ya da güzel günlere hepimizin ulaşabilmesi için çabalamaya devam ederiz. Kimseyi bırakmamalıyız ardımızda. Tek başımıza ulaşabileceğimiz güzel günler, aslında hiç de güzel değiller."
Sizi mahveden hiçbir zaman ilk hata değildir, onu takip eden tekrarlı hatalar sarmalıdır. Bir şeyi bir kez kaçırmak kazadır. İki kez kaçırmak ise yeni bir alışkanlığın başlangıcıdır. Bu, kazananlar ve kaybedenler arasındaki ayırt edici bir özelliktir. Herkesin bir kötü performansı, bir kötü egzersiz denemesi ya da işte kötü bir günü olabilir. Ama başarılı insanlar çuvalladıkları zaman çok çabuk toparlanırlar. Bir alışkanlığın kırılması, o alışkanlık hızlı bir şekilde tekrar toparlandığında çok da önemli olmaz. Sıklıkla alışkanlıklarımız konusunda ya hep ya hiç döngüsüne düşeriz. Sorun tökezlemek değildir; sorun, bir şeyi kusursuz yapamayacaksınız hiç yapmamanız gerektiğini düşünmektir.
Sayfa 216 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Toplum. Bu kavramı az da olsa kavrayabilmeye başladığımı hissediyordum. Bu, bir bireyle diğeri arasında, spesifik bir anda gerçekleşen bir mücadeleydi ve tek yapman gereken o anda kazanmaktı. Hiç kimse bir başkasını tamamen fethedemez ve bir köle bile bir kölenin hakir karşılık verişinin altından kalkar, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey, o anda ve orada, tek bir zar atışıyla her şey üstüne bahse girmek; ya hep ya hiç bahsi.Hayatı sürdürebilmek için başka bir yol yok. İnsanlar onur ve sadakate övgüler yağdırır ancak insan çabasının yegâne odak noktası bireydir. Bireyin ötesinde de bir başka birey vardır. Toplumun esrarengizliği; okyanus olan toplum değil, bireydir. Bir şekilde o seraptan, dünyanın o uçsuz bucaksız okyanusundan duyduğum korkudan bir nebze kurtulmuştum. Artık tüm meselelere karşı aynı daimi yargıyı sergilemeye kendimi mecbur hissetmiyordum, bunun yerine duruma göre ve ânın gerektirdiği şekilde başkalarına bir dereceye kadar umursamazca davranıyordum.
Reklam
Kurşun Kalem part 2
Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi. "İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç de farklı değil ki!" "Bu, tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgilidir evlat. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun. "Birinci özellik: Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. "İkinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin. Bu acılar seni daha iyi bir insan yapar." "Üçüncü özellik: Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığınız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın. Aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden birisidir." "Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın." "Beşinci ve son özelliği ise: Her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın."
Okuyorum yayınları
gölgemizle barışmanın uzun yolculuğu: büyümek kendiyle tanışmayı erteler insan çoğu zaman hayat yanlışlarla kısalır başka biri olarak girdiğimiz kapıdan içimizi denerken yüzeriz farklı yüzlerle kendi içimizde bile bir diğeri olarak çıkarız başkalarını kandırırken kendimizi yanıltırız bu yüzden aşk yalnızca bir fikirdir hep öyle oldu bende hep saklı kaldı içimdeki anahtar bu sefer gerçekleştirdiğini sandığın bir fikir ve hep aynı kilitte kırıldı fikirler de zamanla değişir kırıldıkları yerde kırıldıkları yer her şeyi değiştirir aynı korkularla kalakalırız daha önce de söylemiştim: zamanla bir şey söylemez artık kırılmak bile sonra başka bir başlangıcın kapısında kimse yoktur kimsenin kimsesizliğine her şiirin gizi başka bir şiirle demiştim ya, hep öyle oldu bende hiç kimse hiç kimse hiç kimse kendini açıklar böyle katlandım kimsesizliğe o birini ararken bile biliyordum 11 Eylül '98;Nisan,Eylül '00
Anlaşılan "dünya" gerçekten de sonsuz, sınırsız derecede korkunç bir yerdi. Her şeyin "ya hep ya hiç" diyerek, tek bir zarla kararlaştırılabileceği kadar hoş bir yer olmadığı da kesindi.
Sayfa 90 - Kapra yayıncılıkKitabı okudu
Toprak kadar sessiz bir çocuktum. Dilsizliğim doğuştan. Boynumdaki leke gibi. Sesleri, kelimeleri duyuyorum, kelimele­ri büyük bir aşkla seviyorum, hiçbir zaman kullanamayacağımı bilmek iyice kutsallaştırıyor onları. Allaha yakarırken, dua eder­ken dudaklarımda kıpırdanan kelimelerden hiçbir farkı yok hiç­bir kelimenin. Benim için bütün
Sayfa 121
Reklam
Davranış değişikliğinin ya hep ya hiç döngüsü alışkanlık­larınızı raydan çıkarabilecek gizli tuzaklardan sadece biridir.
Sayfa 217 - Pegasus Yayınları
En çok üzerinde durulan nokta, kapitülasyonların kaldırılmasını, tam bağımsızlığımızı isteyen madde oldu. Mösyö Franklin Bouillon, bu konuların incelenmeye ve düşünülmeye değer olduğunu belirtti. Ben bu noktaya yanıt verdim. Söylediklerimin özeti şuydu: "Tam bağımsızlık, bizim bugün üstlendiğimiz görevin özüdür. Bu görev, bütün ulusa ve
Sıklıkla alışkanlıklarımız konusunda ya hep ya hiç döngüsüne düşeriz. Sorun tökezlemek değildir; sorun, bir şeyi kusursuz yapamayacaksınız hiç yapmamanız gerektiğini düşünmektir.
Sayfa 216 - Pegasus Yayınları
Biraz daha esnek ol! Ya hep ya hiç görüşünü değiştir. Hayatın hep küçük uzlaşmalar demek olduğunu anla.
Kaderim hareketsizlik üzerine yazılmıştı ya; isteyebiliyor ama yapamıyordum. Tutkun aşıklar gibi irademin hep başkalarının elinde olacağını o zaman anladım. Hiç kimse duymayacaktı çığlıklarımı, kimse sormayacaktı ne istediğimi. Varolmanın dayanılmaz bir yük olduğunu benden daha iyi kim bilebilirdi oysa?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.