Ne zaman ki haz ya da acı, Zapteder herhangi duyumuzu, Ruhun bütünüyle bu olur mihrağı, İhmal eder diğer melekelerini, Ve bu tekzip eder o hatanın düşüncesini, Yani üst üste muhtelif ruhların içimizde işlediğini.
Sayfa 306Kitabı okudu
Araf, IV, 1
Duyularımızdan birine acı ya da zevk egemen olursa, öyle kaptırır ki ruhumuz kendini bu duyguya artık öteki duyuları tanımaz bile
Sayfa 308Kitabı okudu
Reklam
Madenleri, insanları, paraları ve nihayet sözleri bozmuş, değiştirmiş ya da taklit etmiş günahkârlar. Her bir grubun çarpıldığı ceza başka başkadır. Madenlere hile karıştıranlar, yani simyacılar uyuz ya da cüzam illetine tutulmuşlardır ve durup dinlenmeden kabuklu derilerini yırtarcasına kaşınmaktadırlar.
Kurtulduğu tehlikeli sulara bakmak için döner ya geriye, Benim hala kaçan ruhum da öyle.
Seninle tanışmak, insana Gurur ve Önyargı'yı yazdırmazdı. Sen daha çok İlahi Komedya' ya ilham veren Beatrice gibisin... Cennetsin. Arafsın. Cehennemsin.
Bu sadık rehberle yürüdük de işte, Kızıl, kaynayan hendek boyunca ileriye, Haşlananların acı feryatları eşliğinde. Alınlarına kadar batmıştı gördüğüm bazı insanlar; Dev Kentaur dedi ki: "Tiranlardır bunlar, İşleri yağma ve kanlı katliamlar. Burada acımasız suçlarının figanındalar; İskender ve vahşi Dionysius da buradalar, Hani yaşatan Sicilya'ya hazin yıllar.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Her kim dünyadan bizzat kendini mahrum ettiyse, Servetini boşa harcayıp, kumarda kaybettiyse, Ve ağladıysa, mutlu olması gereken yerde. Tanrı'ya da saldırabilir bir kimse, Kasten inkâr ve küfürle, Ve tabiatı ve ondaki iyiliği hakir görmekle; Bu nedenle en dar halkada mühürlü, Alametiyle Sodom, Cahors ve dahi İhtirasla Tanrı'yı aşağılayanların hepsi.
Sayfa 106Kitabı okudu
Cümle kötülük Gökleri kılan hasmı, Nihayetinde adaletsizlikle damgalı Cebir ya da hileyle getirdiğinden bir başkasına fenalığı. Ancak insana mahsus bir kötülük olan hile, Tanrı'yı daha çok öfkelendirmekte; bu nedenle Hilekârlara daha aşağıda, daha ağır ceza verilmekte.
Sayfa 105Kitabı okudu
Ortalama bir faşist milliyetçi budur!
Foxá haklıydı: Savaşın sonundan öldüğü güne kadar, Sánchez Mazas belki de yalnızca bir milyonerdi. Çok fazla milyonu olmayan, ruhsuz, biraz yozlaşmış, pahalı tutkuların -saatler, bitkiler, sihir, astroloji- ve bir o kadar aşırı edebiyat tutkusunun esiri bir milyoner. Ömrünün kalanını "vie de château"¹ sürdürerek uzun mevsimler kaldığı
O vakit yatıştı korkum bir nebze, Geçirdiğim kahırlı gece Boyunca dalgalanan kalbimin gölünde. Soluğu kesilmiş halde Çıkan biri denizden sahile, Kurtulduğu tehlikeli sulara bakmak için döner ya geriye, Benim hâlâ kaçan ruhum da öyle, Döndü geriye, bakmak için geçide, Kimsenin kurtulmasına katiyen etmeyen müsaade.
912 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.