Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-Bize yalan söylenilmesini istemiyorsak, önce biz dürüst olmalıyız. -Dinlenmek istiyorsak, dinlemeyi başarmalıyız. -Saygı görmek istiyorsak, saygılı olmalıyız. -Sevilmek istiyorsak, önce biz sevebilmeliyiz. Bir şeyler için, bir günah keçisi bulmak çok kolay. Ama önemli olan, sorumluluk alıp, yapılması gereken neyse onu yapabilmektir. Etrafınızı saran karanlık sizin gölgenizdir, bir başkasının ya da bir başka şeyin değil
Kültürü diğerleri gibi bir alan olarak ya da belli bir insan kategorisi için yaşamı güzelleştirmenin bir yolu olarak görmek, hangi yüzyılda olduğumuzu, hangi binyılda olduğumuzu şaşırmak demektir. Bugün, kültüre düşen rol, çağdaşlarımıza hayatta kalmalarını sağlayacak entelektüel ve manevi araçları sağlamaktır, başka bir şey değildir. Tıbbın bize armağan ettiği o fazladan onlarca yılı neyle dolduracağız? Gitgide daha çoğumuz daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürüyor; ister istemez sıkıntının, boşluk korkusunun pençesine düşebilir ve bu durumdan tüketim düşkünlüğüyle kurtulmaya çalışabiliriz. Yeryüzü kaynaklarını çok hızlı tüketmek istemiyorsak, olabildiğince başka tatmin biçimlerine, başka haz kaynaklarına, özellikle de bilgi edinmeye ve ışıltılı bir içsel yaşam geliştirmeye öncelik tanımamız gerekecek.
Reklam
Normalde, bir şeyi yapmadan önce kendimize sorular sorarız. Onu yapıp yapmamayı düşünürüz. Karar vermek her zaman kolay değildir. Her şeyi hemen bilemeyiz. …. Bütün bunlar için, yani bunları gerçekten yapıp yapmamaya karar vermek için tereddüt ederiz. Ama, bir şeyin kötü mü olduğu konusunda çok da tereddüt etmeyiz! Çünkü azıcık düşündükten sonra, o şeyi yapmak iyi midir, kötü müdür,hemen anlarız. Bu sanki, kafamızdaki şeylerin, üstünde “iyi” ya da “kötü” yazan çekmecelere kendiliğinden girivermesi gibidir. Bunu neredeyse fark etmeden yaparız. Sanki içimizde, “iyi” ve “kötü” çekmecesinin yönünü gösteren bir pusula vardır. Insanların çoğunda böyle bir iç pusula bulunur, doğru çalışır ve düzenleme işi iyi yapılır. Yani, gerçek sorun bu düzenleme değildir. Sorun, sonra ne yapacağımızdır. “İyi” çekmecesindeki şeyleri yapmak mı? “Kötü” çekmecesindeki şeyleri yapmamak mı? Ya kötü bir şey yapmak istiyorsak? Ya iyi bir şey yapmak istemiyorsak?
Sayfa 25 - Günışığı Kitaplığı
Gözlerimizin kamaşmasını, kör olmayı ya da çaresizlikten ölmeyi istemiyorsak, çareyi gölgede aramak zorundayız. Yârin gölgesiyle yetinip gözlerimizi ışığa alıştırmayı bilmeliyiz.
Sana iyi bir şey veriyorum veya vereceğim diyenler öncelikle bizim zaaflarımızı istismar etmek niyetiyle yola çıkmışlardır. Bir kere neyin kötü, neyin iyi olduğuna dair değerlendirmeyi bize bırakmamış; ya ortalama insanın iyi tanımını bizim de kabul ettiğimizi varsayarak, yahut kendi yaptığı iyi tanımına bizi de dâhil etmeye çalışarak bizi belli bir harekete davet etmektedir. İyi şeyleri kabul etmekle sevkolunmayı kabul etmiş oluruz. Bizi birileri sevketmeye başladığı zaman elimize kendimize yarar şeylerin geçeceğini sanmak çocuklara mahsus bir anlayıştır. Balonla, çikolatayla kandırılmak istemiyorsak iyi şeyler sunulduğunda önce duraksamalı. Zira kendisine iyi şeyler sunulan bir kimse konumunda bulunmak da tekin değil. Böyle kimseler hem anlayış, hem de yaşayış bakımından içine düştükleri ortamın büyüsüne kapılmış ve hazlar karşısında zaafları yüzünden eleştirel yeteneklerini dumura uğratmış, gelişim güçlerinden alıkonmuş kimselerdir.
Sayfa 13 - Tiyo yayınlarıKitabı okudu
Gözlerimizin kamaşmasını, kör olmayı ya da çaresizlikten ölmeyi istemiyorsak, çareyi gölgede aramak zorundayız. Yârin gölgesiyle yetinip gözlerimizi ışığa alıştırmayı bilmeliyiz.
Reklam
Unuttuklarımızı Bilinçaltımız Neden Namazda Hatırlatır?
Namazda bilinçaltımıza dışardan uyarıcılar yoğun gelmeyince, bilinçaltımız kendindeki bilgileri harmanlayarak bir düzene koymaya çalışır.Bu düzenleme sırasında bilinç tarafından unutulan fakat daha önce kendinden istenen bilgileri bulunca,bilince mesaj olarak gönderir.Ondan sonra da "Unuttuklarımız,nedense hep namazda aklımıza gelmektedir." deriz. Sonuçta,Rabbimizin buyurduğu gibi: "Andolsun, Biz Kur'ân'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Fakat düşünüp öğüt alan var mı?" (Kamer, 17) düşünmek ve tefekkür için kendimize zaman ayırmazsak,bilinçaltımız da birçok şeyi bize namazda hatırlatacaktır. Çünkü bilinçaltımızın kendinde kayıtlı verileri ayıklayıp bir düzene koyabilmesi için de sakin bir kafaya (ortama) ihtiyacı vardır.Bu imkân sağlanmazsa bilinçaltımız bunu namazda yapacaktır. Namazda,bilinçaltımızın unuttuklarımızla ya da farklı şeylerle meşgul olmasını istemiyorsak, zihnimizi en azından okuduğumuz sûrelerin anlamlarını düşünmeye odaklayabiliriz.Bunun için de namazda okuduğumuz sûrelerin anlamlarını ve nüzul sebeplerini öğrenmemiz gerekir. Meselâ, namazda "Kâria ya da Fil Süresi'ni" okuyorsak, "Bu sürenin nüzul sebebi ne, anlamı ne, bu sûre ile Rabbimiz bize ne mesaj veriyor?" sorularının cevaplarını kendimize verebiliriz.
ÖZETLE, ÖZETİMİZ...
Bizim için 1917 Ekim Devrimi'nin içeriği ve karşılaştığı zor­luklar ; siyasi ve ekonomik özüyle NEP dönemi; Lenin sonrası Rus­ya ve Stalin önderliğinde yürütülen sosyalizmin inşası; Sovyetler­ de ulusal sorunun ele alınış biçimleri; Lenin sonrası Üçüncü Enter­ nasyonal ve Stalin;. İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası gelişme­ler;
208 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.