-Bize yalan söylenilmesini istemiyorsak, önce biz dürüst olmalıyız. -Dinlenmek istiyorsak, dinlemeyi başarmalıyız. -Saygı görmek istiyorsak, saygılı olmalıyız. -Sevilmek istiyorsak, önce biz sevebilmeliyiz. Bir şeyler için, bir günah keçisi bulmak çok kolay. Ama önemli olan, sorumluluk alıp, yapılması gereken neyse onu yapabilmektir. Etrafınızı saran karanlık sizin gölgenizdir, bir başkasının ya da bir başka şeyin değil
Kültürü diğerleri gibi bir alan olarak ya da belli bir insan kategorisi için yaşamı güzelleştirmenin bir yolu olarak görmek, hangi yüzyılda olduğumuzu, hangi binyılda olduğumuzu şaşırmak demektir. Bugün, kültüre düşen rol, çağdaşlarımıza hayatta kalmalarını sağlayacak entelektüel ve manevi araçları sağlamaktır, başka bir şey değildir. Tıbbın bize armağan ettiği o fazladan onlarca yılı neyle dolduracağız? Gitgide daha çoğumuz daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam sürüyor; ister istemez sıkıntının, boşluk korkusunun pençesine düşebilir ve bu durumdan tüketim düşkünlüğüyle kurtulmaya çalışabiliriz. Yeryüzü kaynaklarını çok hızlı tüketmek istemiyorsak, olabildiğince başka tatmin biçimlerine, başka haz kaynaklarına, özellikle de bilgi edinmeye ve ışıltılı bir içsel yaşam geliştirmeye öncelik tanımamız gerekecek.
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
*spoiler* "Uzay benim için her zaman bilinmez olmuştur. Filmleri, bilim kurgu romanları... Arthur C. Clarke, Tanrıların Arabaları... Ya burada olmam inanılmaz bir şey yani! Space Odyssey!" diyor ve başlıyorum. Sevgili İthaki yayınları, Tanrılar belanızı versin, saygılar. Birinci sayfa, birinci paragraf yazım yanlışları başlıyor.
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,470 okunma
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Normalde, bir şeyi yapmadan önce kendimize sorular sorarız. Onu yapıp yapmamayı düşünürüz. Karar vermek her zaman kolay değildir. Her şeyi hemen bilemeyiz. …. Bütün bunlar için, yani bunları gerçekten yapıp yapmamaya karar vermek için tereddüt ederiz. Ama, bir şeyin kötü mü olduğu konusunda çok da tereddüt etmeyiz! Çünkü azıcık düşündükten sonra, o şeyi yapmak iyi midir, kötü müdür,hemen anlarız. Bu sanki, kafamızdaki şeylerin, üstünde “iyi” ya da “kötü” yazan çekmecelere kendiliğinden girivermesi gibidir. Bunu neredeyse fark etmeden yaparız. Sanki içimizde, “iyi” ve “kötü” çekmecesinin yönünü gösteren bir pusula vardır. Insanların çoğunda böyle bir iç pusula bulunur, doğru çalışır ve düzenleme işi iyi yapılır. Yani, gerçek sorun bu düzenleme değildir. Sorun, sonra ne yapacağımızdır. “İyi” çekmecesindeki şeyleri yapmak mı? “Kötü” çekmecesindeki şeyleri yapmamak mı? Ya kötü bir şey yapmak istiyorsak? Ya iyi bir şey yapmak istemiyorsak?
Sayfa 25 - Günışığı Kitaplığı
Özlem
Gitgide kokusunu,gülüşünü,dudaklarını,nefesini,saçının inceliğini unutmaya başladım. Peki ya unutmak istemiyorsak. Ne kadar uzak olsada yanımızda olsun istiyorsak. Peki herkes bir gün unutulur mu? Yada unutulmalı mı?
Reklam
Gözlerimizin kamaşmasını, kör olmayı ya da çaresizlikten ölmeyi istemiyorsak, çareyi gölgede aramak zorundayız. Yârin gölgesiyle yetinip gözlerimizi ışığa alıştırmayı bilmeliyiz.
Sana iyi bir şey veriyorum veya vereceğim diyenler öncelikle bizim zaaflarımızı istismar etmek niyetiyle yola çıkmışlardır. Bir kere neyin kötü, neyin iyi olduğuna dair değerlendirmeyi bize bırakmamış; ya ortalama insanın iyi tanımını bizim de kabul ettiğimizi varsayarak, yahut kendi yaptığı iyi tanımına bizi de dâhil etmeye çalışarak bizi belli bir harekete davet etmektedir. İyi şeyleri kabul etmekle sevkolunmayı kabul etmiş oluruz. Bizi birileri sevketmeye başladığı zaman elimize kendimize yarar şeylerin geçeceğini sanmak çocuklara mahsus bir anlayıştır. Balonla, çikolatayla kandırılmak istemiyorsak iyi şeyler sunulduğunda önce duraksamalı. Zira kendisine iyi şeyler sunulan bir kimse konumunda bulunmak da tekin değil. Böyle kimseler hem anlayış, hem de yaşayış bakımından içine düştükleri ortamın büyüsüne kapılmış ve hazlar karşısında zaafları yüzünden eleştirel yeteneklerini dumura uğratmış, gelişim güçlerinden alıkonmuş kimselerdir.
Sayfa 13 - Tiyo yayınlarıKitabı okudu
339 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.