Roman
Alışmışlar buna...... Ağlamış,sizlamis sonrada alışmışlar.İnsanoğlu denen aşağılık yaratığın alışmayacağı hiç bir şey yok! Birden " İyi ama,ya yanılıyorsam?" diye haykırdı. 'İnsanoğlu aşağılık bir yarattık değilse?....O halde her şey boş inançtan,kuruntuya dayanan bir korkudan başka bir şey değil. Dolayısıyla hiç bir engel yok... Olmamalı zaten!...'
Sayfa 28 - Akçağ, Raskolnikov
…mevcut bilgi yetersizdir.
Dinleme dışında diğer bütün sohbet türleri, var olan bir düzeni desteklemeye çalışır. Oysa karşılıklı keşif sohbeti, bilinmeyenin bilinenden daha iyi bir arkadaş olduğuna karar vermiş insanları gerektirir. Sonuçta bildiğinizi zaten biliyorsunuz ve eğer hayatınız mükemmel değilse, bildikleriniz yeterli değildir. Hastalık, kendini kandırma, mutsuzluk, kötülük, ihanet, yozlaşma, acı ve kısıtlanma tehditleri ile karşı karşıyasınızdır. Bütün bunlara açıksınızdır çünkü son tahlilde kendinizi koruyamayacak kadar cahilsinizdır. Yeterince biliyor olsaydınız daha sağlıklı ve daha dürüst olabilirdiniz. Daha az acı çekerdiniz. Kötü kalpliliği ve kötülüğü ayırt eder, karşı koyar ve hatta yenerdiniz. Ne bir arkadaşınıza ihanet eder ne de işte, politikada ya da aşkta yanlışa veya hileye başvururdunuz. Ancak mevcut bilginiz sizi ne kusursuz yaptı ne de güvenliğinizi sağladı.Bu nedenle, tanım gereği yetersiz;radikal ve ölümcül derecede yetersiz.
Sayfa 337Kitabı okudu
Reklam
Sen tüm kentten daha yalnızdın, okyanus gibi yalnızlık.. Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.. Bazı günler elime bir et parçası alamıyorum, ya da o bütün bir cesedi andıran tavuklar. Kızartabiliyorum, ama yiyemiyorum… Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve
“Ağabeyin James’le arkadaşları bana vız geliyor. Onların teorisi yeni bir şey değildi. Yüzyıllardır da iyi sonuç vermişti. Ama kusursuz sayılamaz. Bir tek noktayı görmezden geldiler. Benim beynime binip gitmek kolay gözüktü onlara. Çünkü benim yolculuğumun hedefinin servet kazanmak olduğunu varsaydılar. Tüm hesaplarını, benim para kazanmak isteyeceğim varsayımına dayandırdılar. Ya benim istediğim o değilse?” “Eğer o değilse, neydi istediğin?” “Bana bunu hiç sormadılar. Zaten benim amaçlarımı, hedeflerimi ya da isteklerimi sormamak, onların teorisinin ayrılmaz bir parçası.”
Çok eski zamanlarda, kuşaktan kuşağa ulaşmış olan, çok kötü bir gelenek varmış. Yaşlılar iş yapamaz hale geldiklerinde, onları ormana götürüp, orada yırtıcı hayvanlara bırakırlarmış. Böylece az olan yiyeceklerinin, çalışan gençlere yetmesi sağlanırmış. İhtiyarları belli bir yaştan sonra evde tutmak yasak olduğundan, kimse yaşlı anne ve babasını
“ hepimiz ölümlüyüz ve var olan tüm hastalıklara açık durumdayız. Bu hastalıklar hoşa giden şeyler değilse de, elimizden ne gelir ki? Yapılacak en iyi şey bunlardan kurtulmaya çalışmak.”
Sayfa 216 - YKYKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.