CEHENNEMİN KAPILARI İSTANBUL'A AÇILIYOR
Kitabı 3-4 yıl önce okudum ve gerçekten o kadar güzel ki kelimelerle anlatamam. Yani Cehennem'i okurken sadece okumadım, ben kitabın içindeydim o olayları kendim yaşadım diyebilirim.
Dan Brown'un okuduğum ilk kitabı ve ben sadece bu kitapla yazara hayran kalmıştım. Kurgu, yaşanan olaylar o kadar güzel aktarılıyor ki okura elinizden asla bırakmak
Kıyamet Saati: Nuh'un Gemisine 5 Kala;
"Dünya cehenneme gitmiş durumda -gitmekte değil- onu oraya itmekten de hepimiz sorumluyuz." #134716024
Günümüz çağının en büyük problemi kontrol edilemez insan nüfusudur, bu nüfusun yarattığı en büyük sorunlardan birisi ise milyarlarca insanın bu dünyayı arsızca sömürmesi, doymamasıdır, kısacası sorumsuz
·
Not rated
Onarmak İçin Yıkmak!
Onarmak İçin Yıkmak
✮ ✮ ✮
Hayatın her alanında geçmişin izlerini bulmak, doğanın bir yapısıdır. Ancak geçmişi yorumlamak, bize sunulmuş bir imkandır. Geleceğimizi şekillendiren bizim geçmişi nasıl yorumladığımızla alakalıdır. Geçmişin yaşanmışlık halini iyi ile kötü sonuçlarını hassas bir dengede tutmak, bu denge üzerinde geleceği
İlk kitabı Alacakaranlık'la büyük başarı elde eden genç yazar Stepheni Meyer Publishers Weekly dergisi tarafından 2005'in en çok ümit veren yazarlarından biri seçildi. Eserleri 20'den fazla dile çevrilen yazarın ikinci kitabı Yeniay da Alacakaranlık'la birlikte raflarda!
New York Times En Çok Satanlar Listesinde 1 Numara!
"Gençler bu yeni maceraya bayılacak ve yeni kitapları sabırsızlıkla bekleyecekler!"
-Booklist-
Edward ve Cullen Ailesi'nin diğer üyeleri Bella'nın doğum günü için bir parti verirler, fakat Bella ısrarla karşı çıkar. Çünkü ortada büyük bir sorun vardır; Edward sonsuza dek genç kalacaktır, peki ya Bella? Kâbuslar, sırlar, imkânsızlıklar, seçimler ve kararlar... Bella ve Edward'ı yine sorlu bir mücadele bekliyor.
Alacakaranlık'ın kahramanlarının aşk ve heyecan dolu macerası Yeniay'da hız kesmeden devam ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Hepimizin bildiği erkek egemen bir tarihi okuyoruz. Bazen karşımıza büyük kadınlar çıkıyor ama genelde tarihin içinde gerçek yerini alamamış oluyor. Ya sözünü dinletmek için erkek kılığına giriyor yada kendine uygun bir yan role yazılıyor.
Kitabı ilk elime aldığımda beklentim büyüktü. Çeşitli başlıklar altında şöhret yapmış kadınlar inceleniyordu. İsimleri okudukça hakkında bilgi edinmeye çalışmak, resimlerini bulmak ve kitapta yazılmamış bilgilere ulaşmak keyif verici. Birçok muhteşem kadın figürü tanıdım, notlar aldım.
Casuslar, kötü kalpli kadınlar ve seri katiller içinde doyurucu 4-5 hayat hikayesi işlenmiş fakat kitabın genelinde yarım sayfa ile anlatılmaya çalışılan kadınların hikayesi hep yarım kalmış hissettim. Bazen o kadar anlamsız bitirmişler ki yazıyı , dönüp tekrar okuyup internetten detayını bulmaya çalıştım. İçinde onlarca kitap,film çıkacak kadınlar sadece anılıp geçilmiş gibi. Belki de bir araştırma kitabından bu kadar detay beklenmemeli .
Birde sanki bu kitap, tarihi inceleme kitaplarının magazinel basımı gibi olmuş :) Zaten son sayfada yer alan kaynakçaya da bakınca hepsi toplam sadece 1 sayfa ve içinde 2 kitap ama birçok internet sitesinin ismi var.
Savaş denilince aklıma güne top sesleriyle uyanan çocuklar, askerlerin eline düşen esirler ve cephenin gerisinde kalan ama en çok yükü omzunda taşıyan kadınlar gelir. Onların fiziksel zorlukların yanında yaşadığı ruhsal durumları, hayatlarını değiştirmek zorunda kalmaları belki onları en çok etkileyendir. Ama ya bir aşk uğruna savaşın bıraktığı onarılamaz darbeye sahip bir askerin döndüğü canavara katlanmak zorunda kalmak ve iyileşmesi için sürekli çaba harcamak. Bu durumda ne olur? İşte bu cevap bu kitapta saklı.
Ernt, Cora ile daha okurlarken tanışırlar. Birbirine ilk görüşte aşık olan çift birlikte olurlar. Cora hamile kalır ve çocuğunu doğurmak ister ancak ailesi izin vermemektedir bu yüzden kaçmak zorunda kalmışlardır. İki yıl birlikte mutlu bir aile hayatı yaşamışlardır. Onlar mutlu mesut yaşarken Vietnam'da savaş çıkar bunun için gönüllü olarak askerlik başvurusu yapan Ernt birliğe kabul edilir.
Savaşta bir gün uçakları kaza yapmasıyla bir asker arkadaşıyla esir düşer. Eziyet görürler, aç bırakılırlar. Ernt iki yıl sonra esir kampından kurtulur veya kurtulduğunu sanır çünkü fiziksel olarak özgür olsa da hala ruhu esir kampında tutsaktır. Eve döndüğünde sürekli kabuslar görür. Eşi ve minik kızı Leni'yi korkutur bu durum. Ernt değişmek ister bu yüzden birlikte esir düşen arkadaşının Alaska'daki evi ona vermesiyle oraya taşınırlar ancak kabusları burada da peşini bırakmaz. Eşi Cora'ya ve kızı Leni'ye şiddet uygular. Tüm bu onların karşısında Leni ve annesi tek başına savaş vermek zorundadırlar.
Keyifli okumalar dilerim.
