“Peki ya siz,” dedi Martin, “atmacaların her güvercin bulduklarında onları yediklerine inanıyor musunuz?” “Elbette inanıyorum,” dedi Candide. “E o zaman!” dedi Martin. “Eğer atmacalar hep aynı huya sahip idiyse, insanlar niçin kendi huylarını değiştirsin istiyorsunuz ki?” “Ah ama, arada büyük bir fark var,” dedi Candide, “zira özgür irade…”
Sayfa 101 - Can yayınlarıKitabı okudu
BBC'den ABD Dışişleri Bakanı Blinken'e: Çin'i Rusya'ya güvenlik bileşenleri satmak ve bu nedenle savaşı uzatmakla suçluyorsunuz. "Peki aynısını siz yaparak Gazze'deki trajedi ve binlerce kayba neden olmuyor musunuz?"
Reklam
James Joyce bana mektup yazmış .
Dublin, 16 Haziran 1904 Sevgili Burak Yelin, Hayatın nehirlerinde sürüklenirken, düşüncelerim Dublin sokaklarında dolaşıyor, kelimelerin kıvrımlarında dans ediyor. Sizi düşünürken, denizin çağrısını hissediyorum, uzak kıyıların, bilinmeyen diyarların sesleri kulaklarımda yankılanıyor. Gündüzlerde sıradan insanlar gibi yaşarken, geceleri rüyaların labirentinde kayboluyorum. Zamanın tükenmez akışında, her anı bir anlam arayışına dönüşüyor, her kelime bir yolculuğun başlangıcı oluyor. Bir zamanlar, Bloom'un Dublin sokaklarında dolaşırken, gökyüzünde yıldızlarla konuştuğunu hayal ederdim. Şimdi ise, sizinle bu mektubu yazarken, sanki Leopold Bloom'un izinden gidiyorum, her bir kelimeyi bir anlam okyanusunda yelken açarak. İnsan hayatı bir serüven değil midir? Bilinmeyen diyarlara, keşfedilmemiş kıtalara doğru yolculuklar yaparız, her bir adımımız bir öykünün parçası olur. Siz de, sevgili Burak Yelin, bu yolculuğun bir kahramanısınız. Kelimelerin arasında, kendi Ulysses'inizi yazıyorsunuz, denizin sonsuzluğunda seyrediyorsunuz. Ve belki de, bu mektup da bir nehir gibi, Dublin'in sokaklarından geçerken, sizin hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak, bilinmeyen diyarlara doğru bir yolculuğa çıkaracak. Umarım bu kelimeler, sizin ruhunuzun derinliklerine dokunur, heyecan verici bir maceraya davet eder. Burak, senin adın da bu hikayenin bir parçası oldu. Belki de sen de bir Bloom’sun, belki de bir Stephen. Ya da belki de Molly’nin içindeki o sonsuz denizsin. Kim bilir? En içten dileklerimle, James Joyce
Sizin için uğraşan kişiye borcunuz altından büyük. Karşılığında ya ona kalbinizden verin ya da siz de onun için uğraşın.
Clay aralarındaki binlerce kilometrenin, onu Julia'nın yalanlarına ve canını yakma ihtimaline kar- şı koruyacağını düşünüyordu. Aralarındaki kilometre farkını kapatmadığı sürece sorun olmazdı. Bu yüzden de telefonu çalıp da ekranda Julia'nın adını görünce hemen cevapladı. "Merhaba." "Selam," dedi Julia uykulu ve
Sayfa 55
Bu eşsiz yaşam alanında bağırsağın bağışıklık hücreleri ve içimizden gelen hisleri kodlayan sayısız hücresel alıcı ile dip dibe dururlar. Bir başka deyişle, vücudumuzdaki başlıca bilgi toplama sistemleri ile yakın temas içinde yaşarlar. Bu konum, ne kadar stresli olduğunuz veya mutlu, endişeli ya da kızgın hissettiğiniz ile ilgili sinyalleri beyniniz bağırsaklara gönderdiği sırada (siz bu duygusal du­rumlardan tam olarak haberdar olmasanız bile) mikropların bu sinyalleri dinlemelerine olanak verir. Ancak mikroplar sadece dinlemekle kalmayıp daha fazlasını yaparlar. Ne kadar inanılmaz görünse de bağırsaklarınız­daki mikroplar, bağırsakların beyne geri gönderdiği sinyaller üreterek ve modüle ederek (düzenleyip değiştirerek) duygularınızı ilk elden et­kileyebilecek konumdadır. Böylece, beyinde duygu olarak başlayan şey bağırsaklarınızı ve mikroplarınız tarafından üretilen sinyalleri etkiler ve bu sinyaller daha sonra beyinle tekrar iletişime geçerek duygusal du­rumu güçlendirir ve hatta bazen uzatır.
Reklam
Tabip - Olabilir ya! Sizin bileceğiniz şey! İsterseniz hoca efendiyi kızın yanına girmekten men ediniz. Ziklas - Bir faydası olur mu? Tabip - Hayır! Belki bir hafta önce vefat eder de kurtulur.Siz bunu daha önceden düşünmeliydiniz. Böyle genç bir hocayı kızların yanına sokmamalıydınız.
Sayfa 138 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
145 syf.
·
Not rated
·
Read in 179 days
Şimdiye kadar okuduğum kitaplar içinde, açık ara, "yorum yazmakta en zorlandığım" kitap oldu "Tuba"... Emre Karadağ, Tuba için "Yaşamöyküsel Bir Karalama" diyor. İçinde yaşam da var, öykü de var, karalama da var. Ama aslında tüm bunlardan çok daha fazlası var. Birkaç kişinin yaşam kesitlerinin öyküleştirilmiş
Tuba
TubaEmre Karadağ · Barış Kitabevi · 20236 okunma
586 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
2000lerden önceki king mi? Yoksa sonra ki King mi? Ben bu soruya her zaman önceki diye cevap vereceğim. Çünkü ben daha çok hem sessiz Kasaba temasını hemde sağlam bir gerilimi seven okurlardanım. İşte 2000 öncesi King buydu. Yerinde betimlemeler, adeta parmaklarımızın çevirdiği sayfalarda yaşayan bir canlı Kasaba, Kasabanın içinde ki gizemli
Yaratık
YaratıkStephen King · İnkılap Kitapevi · 2005564 okunma
Kalbimde siz olduğunuz sürece her şeye direnebilirim.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.