Biliyor musunuz ? Bir defasında bir müzede bunun gibi bir resim görmüştüm. Tek fark, resimdeki zenci değil, Yahudi bir adamdı. Büyük dudaklar yerine, bir sıçanınki gibi kocaman bir burun çizilmişti. Bir adam değil bütün Yahudiler resmedilmişti. Tarihin en ünlü çetesi bu resimleri gazetede yayımlattı. Çeteciliği iyi bildiğinizi sanıyorsunuz, değil mi ? Sizler amatörsünüz. Bu bahsettiğim çete, size on basar. Başta çok yoksul ve öfkeliydiler. Herkes onları küçümsedi. Sonra biri, kendileriyle gurur duymalarını sağladı. Onlara bir kimlik verip suçlayacakları birilerini gösterdi. Mahalleleri ele geçiriyorsunuz değil mi ? O da bir şey mi ? Onlar ülkeleri ele geçirdiler. nasıl biliyor musunuz ? Herkesi yok ettiler. Sevmedikleri, hayatlarını zorlaştırmakla suçladıkları herkesi. Uyguladıkları yöntemlerden biri buydu. Bunun gibi resimleri gazetelerde yayımladılar. Yahudiler kocaman, uzun burunlu. Siyahlar iri, dolgun dudaklı. Yahudi ve siyahların en aşağılık insan türü olduğuna dair bilimsel kanıtlar yayımladılar. Daha çok birer hayvandılar. Bu yüzden yaşayıp yaşamamaları önemli değildi. Hatta hepsi ölse, hayat çok daha güzel olurdu. Bir soykırım işte böyle olur. Siz de böyle düşünüyorsunuz. Latinler ya da Kamboçyalılar burada olmasa siyahlar, beyazlar ya da herhangi biri her şey çok daha güzel olurdu. Sen olmasan her şey daha güzel olur. Doğru. Her şey böyle bir resimle başlar. Bir çocuk ne olduğunu anlayamadan bir arabadan açılan bir ateşle ölür. Özgürlük Yazarları Filminden
Buyrun Bağdat ordaysa arşında burada
ATEİST, DEİST ve BİLİME DİN GİBİ İNANANLARA SORULAR Ateistler, deistler ve bilimi din gibi gören çevreler sürekli sordukları sorularla dindar kesimi zorlamayı ve özellikle gençlerin kafasını karıştırmayı hedeflemektedirler. Soruların kimisi “din bir tane ise neden birden çok mezhep var?” gibi basit ama bilgisiz kimselerin aklını çelmeye
Reklam
Sizce de böyle midir?
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
Toplum Sözleşmesi
Toplum Sözleşmesi
’nin 18. ve 19. sayfalarında Toplum Halini açıklayarak bir sonuç elde ediyor. Merak ediyorum sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz. Hemen size bu kısmı aktarıyorum. “... Bu denkleşmeyi kıyaslaması kolay bir biçime sokalım: İnsanın toplum sözleşmesi ile yitirdiği şey, doğal özgürlüğü ile isteyip elde edebileceği şeyler üzerindeki sınırsız bir haktır. Kazandığı şeyse, toplumsal özgürlükle, elindeki şeylerin sahipliğidir. Bu denkleştirmede yanılmamak için, sınırını kişinin gücünde bulunan doğal özgürlüğü halkın oyuyla sınırlı toplum özgürlüğünden; kaba gücün ya da ilk oturma hakkının bir sonucu olan elde bulundurmayı, gerçek bir yetkiye dayanan sahiplikten ayırt etmek gerekir. Yukarıda söylenenlere, yani insanın toplum halinde elde ettiklerine, insanı kendi kendisinin efendisi yapan “manevi“ özgürlüğünü ekleyebiliriz:***Çünkü salt isteklerin itisine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmekse özgürlüktür.***
Başımız belada! Çünkü sizin tek gerçeğiniz bu ekranda gördükleriniz. Şu an dışarıda, bu ekranda gördükleri haricinde hiç bir şey bilmeyen koskoca bir nesil yaşıyor. Bu ekran ilahi bir vahiy gibi. Bu ekranlar başkanlar, papalar, başbakanlar yaratıyor ya da yok ediyor. Bu ekran, bu inançsız dünyadaki en muhteşem lanet olası güç ve eğer yanlış ellere geçerse de olacakların tek sorumlusu biziz. Ve bu dünyadaki en büyük şirket, en muhteşem lanet olası propaganda gücünü kontrol ettiğinde, bu ekranda gerçek diye ne bok sorulacağını kim bilebilir! Şimdi beni dinleyin: Televizyon gerçek değildir. Televizyon lanet olası bir lunaparktır. Bildiğiniz tek şey biziz. Burada döndürdüğümüz ilüzyonlara inanmaya başladınız ve televizyondakilerin gerçek, kendi hayatlarınızın ise hayali olduğunu düşünmeye başladınız. Televizyon ne derse onu yapıyorsunuz. Onun gösterdiği gibi giyiniyorsunuz, onun gösterdiklerini yiyorsunuz, çocuklarınızı onun dediği gibi yetiştiriyorsunuz, hatta onun istediği gibi düşünüyorsunuz...Bu tamamen saçmalık, sizi manyaklar! Sizler gerçeksiniz, hayali olan biziz!
Ya sizler ne düşünüyorsunuz..????
Hiç kimsenin birbirine güveni kalamamış bir toplumuz..... İnsanlık bu hale gelecek NE YAPTI....? ꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂꧁꧂
"Başımız belada! Çünkü siz ve diğer 62 milyon amerikalı şu an beni dinliyor. Çünkü %3'ten daha azınız kitap okuyor. Çünkü %15'ten daha azınız gazete okuyor. Çünkü sizin tek gerçeğiniz bu televizyon ekranında gördükleriniz. Şu an dışarda, bu ekranda gördükleri haricinde hiç bir şey bilmeyen koskoca bir nesil yaşıyor. Bu ekran ilahi bir vahiy gibi. Bu ekran başkanlar, papalar, başbakanlar yaratıyor ya da yok ediyor. Bu ekran, bu inançsız dünyadaki en muhteşem lanet olası güç, ve eğer yanlış ellere geçerse de olacakların tek sorumlusu biziz, ve bu inançsız dünyaki en büyük şirket, en muhteşem lanet olası propaganda, gücünü kontrol ettiğinde, bu ekranda gerçek diye ne bok sunulacağını kim bilebilir! Şimdi beni dinleyin... Beni dinleyin... Televizyon gerçek değildir. Televizyon lanet olası bir lunaparktır. Televizyon bir sirktir, bir karnavaldır, gezici akrobatlar takımıdır, masalcılardır, dansçılardır, şarkıcılardır, hokkabazlardır, aslan terbiyecileridir ve futbolculardır. Biz eğlence dünyasındayız. Ama sizler, sabahtan akşama kadar, her yaştan, her renkten, her dinden insan bu lanet televizyonun başına oturuyorsunuz. Bildiğiniz tek şey biziz. Burada döndürdüğümüz ilizyonlara inanmaya başladınız, ve televizyondakilerin gerçek, kendi hayatlarınızın ise hayali olduğunu düşünmeye başladınız. Televizyon ne derse onu yapıyorsunuz.Onun gösterdiği gibi giyiniyorsunuz, onun gösterdiklerini yiyorsunuz. Çocuklarınızı onun dediği gibi yetiştiriyorsunuz, hatta onun istediği gibi düşünüyorsunuz... Bu tamamen saçmalık! Tanrı aşkına, sizler gerçeksiniz, hayali olan biziz!"
Reklam
15. Hikaye Tamamlama etkinliği ilk kısım (Bölüm 1-3)
#29166379 iletisinde yazılan hikayenin ilk kısmıdır. Bu kısmı
Semih Doğan
Semih Doğan
,
Hatice
Hatice
ve
NigRa
NigRa
yazmıştır. 1. Dünya yılı ile 2051 yılıydı. Tarihte bu yıl, NASA'nın, Satürn üzerinde ilkel yaşam formlarına rastladığı ilk yıl olarak altın harflerle
13. HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-1
Güzel bir hikaye tamamlama serüveninin daha sonuna geldik.. Sürprizlerle dolu ve başlangıçta 19 kişinin katılımıyla ( 19 u koruyamadık tabii :) sonrasında 15 kişi kalarak hikayemiz tamamlandı.) Fantastik olarak kurgulanmaya başlayan hikayemiz, yazım süreci içinde Fantastik-Bilim Kurgu ya dönüşmüş ve birbirini tamamlayan herbirisi şahane
Bu Benim Oyunum 1. Bölüm
Bir tiyatro binası ve kapı girişinde bir oyunun afişi asılıdır... İki perde Trajikomik Akreple Yelkovan Seyirciler içeriye girerler… Perdeler açılır, sahnenin ortasına tek spot verilir. Adamın biri sahnede, oturmaktadır... Adamın yüzünde kan vardı. Yüzündeki kanlar, elleri, kanlı birinin bıraktığı bir iz gibi duruyordu. Adamın elinde silah ve
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.