Hoşçakal Demeden- Harlan Coben
Orjinal Adı : Play Dead
Edisyon Adı : Hoşça Kal Demeden
Yazar: Harlan Coben
Goodreads Puanı : 5/3,69
Puanım :5/4,5
İlk defa bir Harlan Coben romanı okudum.Kitabın başında da şlk Harlan Coben kitabınız ise başka kitaba geçin diye de bir uyarı da var aslında. Yazar bu kitabı acemi olduğu dönemlerde yazdığını
Dünya adil bir yer değil.Ama öyleymiş gibi davranıyoruz. Kitaplarda okuyoruz,televizyonda izliyoruz,haberlerde görüyoruz sonra da şu an benim yaptığım gibi sosyal medyada bunları paylaşıp beğeni beklemekle yetiniyoruz.Bazen kötü olarak nitelendirdiğimiz insanlardan daha da kötü olduğumuzu düşünüyorum.Sadece susup seyirci kaldığımız için... Bu kitabı okuyun. Dünyadaki tüm çocuklar mutluymuş gibi davranabilirsiniz ya da tıpkı bu kitaptaki gibi dünyada milyonlarca mutsuz çocuğun olduğu gerçeği ile yüzleşirsiniz.
Ömer Seyfettin'in öyle güzel ve kendine has bir anlatımı var ki kitabı okuduktan yıllar sonra bile hatırladıkça anlatılan olaya göre yüreğiniz burkuluyor ya da tatlı bir tebessüm yerleşiyor dudaklarınıza... Nitekim bu kitapta o 'Yüreğimi Burkan' kitaplarından biri Ömer Seyfettin'in. Kitabı ilkokulda okumuş olmama rağmen bir kaşağı yüzünden masum bir çocuğa yapılanları hatırladıkça içim acıyor. Türk edebiyatının önemli mihenk taşlarından biri olan Ömer Seyfettin'le bir an önce tanışmalısınız.
KaşağıÖmer Seyfettin · Timaş Çocuk · 201717.4k okunma
Yaşamım boyunca, istisnasız hepsi de budalaca işler yapan dar omuzlu insanlar gördüm ve çoğu türdeşlerini şaşkına çevirip ruhları türlü şekilde baştan çıkarırlardı. Eylemlerine gerekçe olarak "ün"ü gösterirler. Onları görünce herkes gibi gülmek istedim ben de; ama böylesine tuhaf bir öykünme olanaksızdı benim için. Keskin ağızlı bir
Sıcak bir gündü. Merak ve serüven tutkularını Madam'ın yakınındaki bardaklarda gidermeye çabalayan sinek sürüleri, şarap artıklarında boğuluyorlardı. Ölmüş sinekler diğer sinekleri etkilemiyordu. Kendileri filmiş, ya da o denli uzak yaratıklarmışçasına ölülerine bakıyorlardı. Az sonra aynı şey kendi başlarına geliyor, yazgılarına yenik düşüyorlardı. Sineklerin ne vurdumduymaz yaratıklar olduklarını düşünmek pek ilginçti doğrusu. Sinekler tıpkı saraydaki soylular gibiydi.
İlişkide olduğunda her şey çok güzel başlıyor, tıpkı bir rüya gibi ama sonra içini bir korku kaplıyor: “Kaybetme Korkusu”
- Ya benden sıkılırsa?
- Ya beni aldatırsa?
- Ya beni eskisi kadar sevmiyosa?
Sonrasında birden rüya bitiveriyor. Sanki sevgiline bir büyü yapılmış gibi birden bire sana karşı ilgisizleşmeye başlıyor. Sana değer veren,