Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" adlı eserinden:
Batı Anadolu'da bir kuvay-ı milliyeci ile bir köylü konuşmaktadır. Köylü: - Bilmiyorum beyim, sen de onlardansın emme ... Kuvay-ı milliyeci: - Onlar kim? -Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar... - İnsan Türk olur da, nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz? - Biz Türk değiliz ki beyim. - Ya nesiniz? - Biz İslamız elhamdülillah ... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar. Eğer bize zafer nasib olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu topraklarla, bu yalçın tepelerdir. Millet nerede?
68 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Durum hikayeciliğinin önderi Çehov'un mütevazı ve kısa eserinden olan bu öykü; bir hasta ve doktor ilişkisi üzerinden dönemin Rus toplumuna ve yaşamına yönelik eleştirileri barındırıyor. Kuvvetle muhtemel eserin başkahramanı akıllı deli olan; yani aslında kendini bilinçli olarak delirten İvan Dimitriç, yazarın kendisidir. Başlarda kendisiyle ilgilenmeyen doktor Andrey Yefımıç, daha sonra onun aslında deli olmadığını fark edip bulunduğu Altıncı Koğuş'a gelip sık sık ilgilenmeye ve uzun sohbetler etmeye başlamıştır. Bu sohbetlerde yazarımız döneme ve mevcut sisteme olan eleştirilerini ve düşüncelerini Dimitriç'in davranışları ve konuşmaları üzerinden doktor Yefımıç'a iletmiştir. Yazar aynı zamanda toplumun durumu ve yaşanan dönem hakkında sosyolojik ve felsefik düşünceler geliştirmiştir. Başta kendisiyle ilgilenmeyen doktor Yefımıç'e eleştiriler de bulunmuştur. Burada anlatılmak istenen ve okurların anlaması gereken şudur; Andrey Yefımıç aydın tipi, İvan Dimitriç ise sıradan insan tipidir. Dimitriç(Yani yazarın kendisi), dönemin Rusyasının ve onun sorunlarının sorunlarına kayıtsız kalan yarı aydın ve aydın tipini eleştirmiştir. Bunu biz kendi edebiyatımızdaki Yaban romanında da görürüz. Orada da Yakup Kadri aynı şeyi yapmıştır.
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,4bin okunma
Reklam
"İnsan Türk olur da nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz?" Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" isimli eserinden uyarlama.
112 syf.
7/10 puan verdi
İnanmayacaksınız ama Dag Solstad bu kez kitabında 'Yaban Ördeği' eserinden hiç bahsetmemiş. İlk kitaptaki karakter hapse giriyor, tanıdığı herkes ile iletişimi kesiyor. Kendine yeni bir hayat kuruyor. Oğlu onunla sürekli iletişime geçmek isteyince, onu ve ailesini görmeye gidiyor. Kendini asla oraya ait hissetmiyor. Çünkü duygusallıktan etkilenmiyor. Yaptığı hiçbir şeyden de pişmanlık duymuyor. Finalinde karaktere kızamadım ve maalesef onu anladım. Bjorn Hansen sadece kitapları ile düz bir hayatta var olmak istiyor. Başkasını da yanında istemiyor, ihtiyaç duymuyor çünkü. Umarım Serinin üçüncü kitabı da bir an önce çıkar.
17. Roman
17. RomanDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 2023117 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
“Bağışlanmak kolay olabilir belki, ama bağışlanmayı kabul etmek çok güç.” #birrahibeyeağıt Bir Rahibeye Ağıt, William Faulkner’ın aynı adlı eserinden uyarlanmış. Faulkner’ın eserini okumadım, bizde yayımlanmamış. Ama karakterler Tapınak kitabında da geçiyormuş, onu sipariş verdim. Varlıklı beyaz bir çiftin bebeğini eski bir fahişe olan Siyah
Bir Rahibeye Ağıt
Bir Rahibeye AğıtAlbert Camus · Can Yayınları · 202249 okunma
Yakup K. Karaosmanoğlu'nun "Yaban" adlı eserinden: Batı Anadolu'da bir kuvay-ı Milliyeci ile bir köylü konuşmaktadır. Köylü: +Bilmiyorum beyim, sende onlardansın emme... Kuvay-ı Milliyeci: -Onlar kim? +Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar... -İnsan Türk olur da, Nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz? +Biz Türk değiliz ki beyim. -Ya nesiniz? +Biz İslamız elhamdülillah... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar. Eğer bize zafer nasip olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu topraklarla, bu yalçın tepelerdir. Millet nerede?
Reklam
75 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
''Yaban Balı Özgürlük Kokar''
Stalin'in Kültür Bakanı Andrei Zhdanov'un, ''Yarı fahişe, yarı rahibe'' sıfatıyla kulp takıp, şiirlerinin yayımlanmasını yasakladığı bir kadın Anna. İmdi girizgahı bu minvalde yapıyorum ki, şairemizin aslolan kederinin kökenine direkt nüfuz edebilelim istiyorum. Bittabi enine boyuna, Anna hakkında pek detaya inmemize
Yaban Balı Özgürlük Kokar
Yaban Balı Özgürlük KokarAnna Ahmatova · Ada Yayınları · 1982114 okunma
353 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
75 günde okudu
Murakami'den okuduğum üçüncü kitap. Önceki iki eserinden oldukça farklı, çok fazla gerçeküstü ögeler, mitler barındıran, beton kentlerinden grisinden, boğucu havasından insanı sıyırıp doğaya, yeşile yönlendiren ve doğanın kendi "doğasının" gücünü okuyucularla buluşturan, gizemli, post-modern kurgusu. Kitabı isminin belirtilmediği, evliliği bitmiş, yalnız, kafasının içinde birçok farklı ve bazen garip bulduğum düşünceler dönen, kadın kulağına karşı anlamlandıramadığım ölçüde bir obsesyonu olan bir karakterin bakış açısından okuyoruz. Öte yandan isimsiz karakterimizin başına beklenmedik bir problem (aynı zamanda macera) açan, postunda yıldız işareti olan bir koyun var. İsimsiz karakterimizin kulağına karşı takıntısı olan yeni kız arkadaşı ile Tokyo'daki bütün hayatını bırakıp bu koyunu bulmaya gidişini ve o sıradaki süreci okuyoruz tek tek. Okuduğum önceki iki kitabından çok daha farklıydı. Karakterlerin daha yalın ve hatta neredeyse buzdağının görünen kısmı kadarıyla ele alındığı, bundan ziyade sırların ve gerçeküstü ögelerin daha yoğun olduğu bir kitaptı. Keza bol bol doğa betimlemesi yer alıyordu. Kitabı beğenmediğimi söylersem yalan olur ama önceki iki kitabından aldığım tadı da nasılsa alamadım. Aradan biraz daha vakit geçtikten sonra bir kez daha okuyup, şans vereceğim bir kitap oldu.
Yaban Koyununun İzinde
Yaban Koyununun İzindeHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,003 okunma
Y. K. Karaosmanoğlu'nun "Yaban" adlı eserinden
Batı Anadolu'da bir kuvay-ı milliyeci ile bir köylü konuşmaktadır. Köylü: -Bilmiyorum beyim, sen de onlardansın emme... Kuvay-ı milliyeci: -Onlar kim? -Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar... -Bir insan Türk olur da nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz?
Sayfa 34 - İnkılap Kitapevi
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Merhaba sevgili kitap dostlarım.Size Gorki’nin yordam edebiyattan çıkan tek solukta klasikler serisinin karşılıksız bir aşk isimli eserinden bahsetmek istiyorum.Tabii öncesinde yazarın benim hayatımda yeri çok ayrıdır.Biraz size yazardan söz etmek istiyorum. 19. yüzyıl, edebiyatta büyük bir atılımın yaşandığı bir zaman dilimi oldu. özellikle
Karşılıksız Bir Aşk
Karşılıksız Bir AşkMaksim Gorki · Yordam Kitap · 2020519 okunma
Reklam
319 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Zoraki Gönüllü Diplomat
Zoraki diplomat olduğundan mıdır bilmem ama diplomasi ve siyasetin en pespaye, en iç karartıcı ve en düşük yanlarını göstermekle başlıyor Karaosmanoğlu diplomatları anlatmaya. Ardından bir bir görev yaptığı yerlere dair anekdotlarını paylaşıyor. Eğer ikinci dünya savaşı tarihine ve avrupa kültürüne az çok hakim biriyseniz çok da yeni bir şey sunmuyor size, yine de Türk milletine ve Atatürk'e ilişkin anılarını paylaştığı bölümler güzel. Benim için dikkat çekici olan bölüm Tahran'daki elçiliği olsa da bu bölümü çok dağınık işlemiş. Diplomaside de esasında her meslekte olduğu gibi eğer orijinal biriyseniz ve işinizi geleneksel yöntemlere veya akademide öğretilene göre değil de doğru olacağına inandığınız şekilde yaparsanız, meslekte hızlı ve güvenli bir yükselmeniz garanti olmasa da iyi anılacağınız kesindir. Özellikle sosyete olma yolunda halktan kopmak ve olaylara yukarıdan bakmak, bürokrasinin usulleri ile gerçeği tahlile kalkmak herkes için olduğu gibi bir diplomat için de, mesleğini kaybetmesine neden olmasa da, tehlikelidir. Devletlerin harici politikalarında rehber olması gereken diplomatların tehlikelilere girmesi sadece onun değil, bütün milletinin aynı tehlikeye girmesi demektir. Yakup Kadri'nin bu eserinden anlaşılacağı üzere döneminde ondan izinsiz Almanca'ya da çevrilmiş kitabı Yaban'ı pek beğenmemiş olsam da bu eserini hem mesleki tercihimden önemli buldum hem de anlatım olarak daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
https://1000kitap.com/kitap/kitap--156749
Zoraki Diplomat
Zoraki DiplomatYakup Kadri Karaosmanoğlu · İnkılap Kitabevi · 1955192 okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba başladım ve her şey normal gidiyordu Lisede edebiyat öğretmeni olan Elias Rukla, öğrencilere sevdiği bir eser olan “Yaban Ördeği” ni anlatıyordu. Öğretmen anlatıyor ama karşısında baya ilgisiz bir öğrenci kitlesi vardı ki ben de o kitlenin içindeydim. Çünkü normal bir anlatım değildi gerçekten o kısımlar sıkıcıydı Sınıftaki ilgisiz öğrenciler arasındaydım ha gayret okuyayım bi olay olacak ve akış değişecek dedim nitekim öyle de oldu kitap hızlandı ve başta derste anlatılan Yaban Ördeği eserinden iz kalmamıştı. Elias Rukla bir gün bir olay yaşar ve kendini, hayatını, eşini, eskiden hayatında olan bir dostuyla olan iliskisini, yaşadığı toplumu sorgulamaya başlar. Kitapta sevdiğim tek yer Elias’ın geceleri otururken kitaplar ve yazarlar ile ilgili yaptığı analizlerdi
Mahcubiyet ve Haysiyet
Mahcubiyet ve HaysiyetDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 20192,463 okunma
Resim