Uzun zamandır övgü dolu yazılar, tanıtımlar okuduğum Bjørn Hansen Üçlemesini nihayet okudum. Norveç’in önemli yazarlarından Dag Solstad tarafından yazılan ince sayılabilecek kitaplardan oluşuyor üçleme. İsimlerinin içerikleriyle bir ilgisi olduğu düşüncesindeydim ama yokmuş. Dag Solstad’ın kitaplarının sırasına göre isimlendirilmişler. İsimleri ve
Yine hem yabancı kanallarda hem Türk kanallarda ısrarla önerilen ve vasat olan bir kitap. Konusu güzel ama ejderhalar olduğu için güzel. Kız güçlerini haketmiyor,gelişme gösteremiyor hiçbir şekilde. İkisi de sırf yüzleri ve vücutları için yükseliyor birbirine. Bu aşk değil arkadaşlar,bu başka bir şey yani çok iğrendim gerçekten. Yok xaden şöyle yok xaden böyle diye abarttığınız karakter ne zaman göğüs,dudak görse eriyip giden bir karakter miydi? 2 puan da haketmiyor bence ama o 2 puanı da sırf Liam,Tairn ve Andarna için verdim. Okurken sevdiğim 3 karakter buydu sadece koskoca 700 sayfanın içinden. Dili çok basitti,kurguda sadece minder dövüşlerini biliyoruz bir de arada bir ejderhayla savaşa falan çıkıyorlar işte o kadar. Son savaşta dedim neyse bari burası iyidir. Kız yine saçma sapan hareketler yaptı,hiç mi gelişemez bir karakter kaç aydan beri. Egitimdeyken tek düşündüğü şey offf xaden çok kaslı aşırı iyi hemen onla yatmalıyım.kafasinda. Xaden de ondan farksız değil. Bütün olaylar klişe zaten hepsi tahmin edilebilir. Sırf bir kitaba başladığım zaman bitiremezsem rahatsız hissettiğim için katlandim,cidden rezaletti yani.
Dördüncü KanatRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 20232,195 okunma
Bu kitaptan yola çıkarak birkaç analiz yapmak ve farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum.
Bazı kitapları neden okuduğunu kimse bilmez; kitap ünlüdür, ses çıkarmıştır, puanlaması yüksektir, herkes okuyordur ve senin de okuman gerekir. Peki, ne anlatıyor? Özetini ya da kalıplaşmış temasını sormuyorum; daha da derinlerden bahsediyorum, hani o
Dünyayı, hatta ötekini dile getirmek ve böylece onları kendimize mal etmek için kelimeleri kullanmayı öğrendik. Sözü, adlarla gösterdiğimiz şeylere ya da kişilere verip bizimkinden farklı olan ve bizim ne olduğumuzu ya da ne bildiğimizi düşündüğümüz konusunda bizi sorgulayan sözleri sükûnetle dinlemek hâlâ yabancı olduğumuz bir şey.
Sayfa 63 - Sınır ve Sınırlanmamış Arasındaki NöbetleşmeKitabı okudu
Milyonlarcaydık ; yüksek dağları yerinden sökebilir, sidiğimizle seller yaratabilirdik, ama hafızamız yoktu bizim ; yabancı sınırların berisinde kolay çözümlere bel bağlamıştık.
Yabancı devletlerin herhangi bir mali yardımına veya onların devamlı ittifaklarına bağlı olarak beklemek ve bunları hesap etmekten daha büyük bir hata olamaz.
Kitabı okuyup bitirdiğimde daha en başından beri hatırladığım Binnur Şafak’ın kitaplarının aklıma üşüşmesinin boşuna olmadığını anladım. Aynı küçük punto, bolca betimleme ve nihayetinde soru işaretleri ile biten bir final. Dip Serisinin ilk kitabı, yazarın son sayfadaki notu seri devam ettikçe karakterleri de yeniden göreceğimiz...
Şimdi bunu
İnsanlıkla tüm bağlarini koparmis bir adamım ben ve siz de gelip yaşantımi allak bullak ettiniz istemeyerek ismeyerek ha diye yanıtladı yabancı bu sözlerin altında bastırılmış bir öfke seziliyordu
"Sevdiğin insanı kendine yabancı hissettiğin an. Bir şeylerin yolunda gitmediğini bilmezlikten gelmeyi sürdürdüğün uzun günler ve gecelerden sonra bir akşam ansızın bildiğin an."
Hayatta bir sürü mesafe
Neden hayaller gözlerde buğulanarak yaşar
Hayat elimizden kaçı verdiğinde öylesine
Sebepsizce
Ettiğim dualar
Gökyüzüne ulaşıp orada yankılanarak sonsuzlukla cevap buldu....
youtu.be/XH-Y8-63iSc?si=...