Dibe vurduklarından şüphelenen toplum dışına itilmiş kişiler için, kendilerinin itildiği dibin de altı olduğu keşfi, ruhu koruyan, onlara yeniden insan onuru kazandıran ve öz-saygılarından geriye kalan ne varsa kurtaran bir olay. Sadece pratikte değil hukuk önünde de insan haklarından yoksun evsiz göçmenlerin gelişi böylesi bir olay için(ender) bir şans yaratıyor. Bu durum, yakın tarihli kitlesel göçle yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve milliyetçiliğin şoven bir türünün çakışmasını açıklamaya kadar varıyor. Aynı zamanda yabancı düşmanı, ırkçı, şoven partilerin ve hareketlerin ve onların aşırı milliyetçi liderlerinin benzersiz olduğu kadar hayret de veren başarısını da açıklıyor.
Şeriat kişinin yaşantılarının her safhasını, her noktasını en ince ayrıntılarına varıncaya kadar uygulayan hükümler yığınıdır. Kişinin bütün yaşantıları Tanrının ve peygamberinin kararlaştırdıkları şekle uydurulmalıdır.Kişinin her davranışı(örneğin oturup kalkması,saçını taraması, tırnaklarını yontması,ellerini ayaklarını yıkaması, abdestini yapması, cinsi münasebette bulunması, konuşurken sesini ayarlaması, hemcinslerine karşı dostluğu ya da düşmanlığı, ana ve babasına ya da kardeşlerine karşı sevgi duyması ya da yabancı kalması vs. her şey ve her şey) beşeri irade dışı yerleşmiş bu kurallara göre ayarlanır.
böylece, ırkçılığın çaresinin olmadığını öğrenmişti. yabancı düşmanlığı asla yok olmayan bir virüs gibiydi. fırsatını bulur bulmaz insanların ruhunu ele geçiriyordu.
Irkçılığın çaresinin olmadığını öğrenmişti. Yabancı düşmanlığı asla yok olmayan bir virüs gibiydi. Fırsatını bulur bulmaz insanların ruhunu ele geçiriyordu.