Yoksa Yusuf artık onu aile efradından saymıyor muydu. Bu "yabanın köylüsü" kendisini en itibarlı ahbaplarının yanında böyle garip vaziyette bırakmaya nasıl cesaret ediyordu?
Sayfa 157 - YKYKitabı okudu
222 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"yabanın köylüsü"
Taşra ve taşralılık üzerine olan roman dönemin fotoğrafı niteliğindedir. Dönemin el elden üstündür mantığı romanda siyasi anlamda hakimdir. Sadece siyasal değil kültürel ögelerin de var olduğu roman insana dair birçok ögeyi barındırmaktadır. Taşra'ya birtürlü alışamayan Başkarakter Yusuf, özünde var olan taşralığa bile yabancıdır. Norm karakter olan Muazzez ise Yusuf'un hayat macerasını anlamlı kılmış onulmaz mukadderatının bir parçası olmuştur.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175,9bin okunma
Reklam
deli eder insanı
"Vallahi yüreğim parçalanıyor şu Memede." "Geldi yabanın köylüsü de elinden aldı." "Dün gördüm Memedi..." "Vay fıkara!" "Evlerinin arkasında gördüm. Yüzü sapsarı. Zehir sarısına kesmiş. Yeşil sarı." "Ben de gözlerinden korktum. Bir hoş ışıklı gözleri var." "Fıkara, nişan yapıldı yapılalı evden çıkmıyormuş..." "Karanlık bir köşede..." "Akşamadek... Düşünürmüş..." "Kara sevda... Zor!" "Kara sevda deli eder insanı." "Memed yarı deli zaten..."
214 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kurtuluş Savaşı sırasında Türk köylüsünün durumunun ve kafa yapısının resmini çekmiş Yakup Kadri. Aslında savaş Yunanlılara karşı değil cehalete karşı verilmiş (hala daha cehalete karşı olan savaş devam ediyor maalesef) olduğu anlaşılıyor kitabı tamamlayınca. Yakup Kadri şehirli ve eğitimli birinin Anadolu köylüsüne göre yabancı ya da kitaptaki adıyla yaban olduğunu ifade etmiş. Bu açıdan bakınca aslında bir Türk entellektüelinin (kitapta Ahmet Celal ile özdeşleştiriliyor) Yunan işgalci bir askerden farkı yok köylülere göre. Hatta köy halkının saygı duyduğu ve peşinden gittiği hoca tayfasına karşı çıktığı ve onlarla münakaşa ettiği için Ahmet Celal'e karşı bir kızgınlık ve dışlama da söz konusu. Bu arada Ahmet Celal da enteresan bir kişilik. Klasik bir Türk aydını değil bana göre. 1. Dünya Savaşına katılıp kolunu kaybettikten sonra İstanbula dönüyor ama orada deyim yerindeyse tutunamayınca tası tarağı toplayıp Anadolunun bir köyüne taşınıyor. Çok yanlız bir insan. Köyde onun hassasiyetlerini anlayan insan yok. Bu sebeple de günlük tutmaya karar veriyor, bu sayede yanlızlığını biraz azaltmaya çalışıyor. Yabanın asıl anlatmaya çalışıtığı, Türk aydını ile köylüsü arasındaki muazzam uçurumun kimler tarafından yaratıldığı ve bu uçurumun nasıl kapanacağı. Ülke işgal altındayken bile asıl savaşın bu uçurumu kapatıp Anadolu insanının eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerektiğinin üzerinde duruyor kitap. Bence okunması ve okutulması gereken bir eser. Kurtuluş Savaşına bir de Yakup Kadri gözünden bakmak gerekiyor.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,8bin okunma
214 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yaban’ın serencamı
Romanın ana karakteri olan Ahmet Celal, Yaban’da iç dünyası gerçek anlamda okuyucuya gösterilen tek karakter olarak tanımlanabilir. Ahmet Celal’in romandaki temel rolü, Türk aydını ve Türk köylüsü arasındaki derin uçurumu göstermektir. Yakup Kadri, romanının mekanını köy olarak belirler. Buranın halkı köylülerin bakış açısını gösterirken, Ahmet
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,8bin okunma
214 syf.
9/10 puan verdi
TÜRK KÖYLÜSÜ VE ENTELEKTÜELİ ARASINDAKİ UÇURUM
İnce Memed’ i okuyunca düşündüm ki Türk edebiyatı yazarlarına ve konularına çok uzağım, İçimdeki bu ‘yabancılık’ hissi ile alınmış bir kitaptı Yaban, bir yıldır bekliyordu. Aziz Nesin ne kadar toplumun içinden eleştirisini yapıyor ve ağlanacak halimize bizi güldürüyorsa Yakup Kadri’ de o kadar toplumun içinden yaralarımızı teşhis ederek yapıyor ‘aydın’ geçinenlere eleştirisini ve gözler önüne seriyor sorunu ve çözümü; bu yönüyle çok mühim. İşte tespit işte sorun diyip geçmiyor. Sunuyor çözümünü; aydını, halkın yanına çağırıyor. Köylünün derdi iaşesini çıkartmaktan öteye gidemiyor ve dehşet verecek hadiseler onlar için şiddetli bir yağmurun gelip geçişi kadar tesir bırakıyor. Yaban’ın sorduğu soru şu : “ Peki neden halk her şeyi normal karşılıyor “ Aydın geçinenler kendilerini İstanbul konaklarında gördüklerini yazan, anlatan olarak sınırladıkları ve halka kucak açıp onları bir adım ileri götürmek için çabalamadıkları için, Yaban böyle söylüyor. O halde sorulacak soru şu takriben bir asır önce yazılmış bu eser ile kıyaslayınca Türk aydını değişti mi ? Türk köylüsü değişti mi ? Bugünün entelektüeli halkına nasıl fayda sunuyor ? Bunları sizin izanlarınıza bırakılmış sorular olarak ekliyorum buraya… Entelektüellere, Entelektüel geçinenlere, Türk köylüsüne Selamlar…
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,8bin okunma
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.