Her insan iki yüzlüdür. Hodbin, hasbîdir; ister ve verir; doğru ve yalan söyler; aldanır ve aldatır; zulüm yapar ve merhamet eder; kendini ve etrafını düşünür, infiradî ve içtimaîdir; her insan iyi ve fenadır. Her insan tabiata benzer: güneş ve bulut, yağmur ve hararet, gül ve diken, bülbül ve baykuş, fırtına ve sükûn, gülistan ve bataklık, iniş ve yokuş, tepe ve yayla, kuzu ve kurt, boğa ve karınca, nâmütenahî tezadlar ondadır.
Sayfa 261 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Her insan tabiata benzer;güneş ve bulut,yağmur ve hararet,gül ve diken,bülbül ve baykuş,fırtına ve sükûn,gülistan ve bataklık,iniş ve yokuş,tepe ve yayla,kuzu ve kurt,boğa ve karınca, nâmütenahî tezadlar ondadır..Ruhlarımız,tabiatın ruhu gibi iki büyük tezadla örülür..
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
..tatbik ettikçe farkına varıyor ki her insanın hüviyetinde iki benlik vardır. Her insan iki yüzlüdür. Hodbin, hasbîdir; ister ve verir; doğru ve yalan söyler; aldanır ve aldatır; zülum yapar ve merhamet eder; kendini ve etrafını düşünür, infiradî ve içtimaîdir; her insan iyi ve fenadır. Her insan tabiata benzer: Güneş ve bulut, yağmur ve hararet, gül ve diken, bülbül ve baykuş, fırtına ve sükûn, gülistan ve bataklık, iniş ve yokuş, tepe ve yayla, kuzu ve kurt, boğa ve karınca, nâmütenahi tezadlar ondandır. İnsanın topraktan yaratıldığı doğru bir tesbit: biz tabiata çok benziyoruz.
Sayfa 261Kitabı okudu
“Kuzu dizlerinin üzerine çökerek annesini emer. Karga yaşlı annesini besler; Bunun adı: Saygılı davranmaktır. Horoz Şafak vakti öter, yaban kazları her bahar Keye, her sonbahar Güney’e uçar. Bunun adı “söz tutmak” tır. Yeşil başlı Ördek eşini kaybettikten sonra ölene kadar yeni bir eş bulmak istemez. Bu ”sadakat” olarak adlandırılır. Bir geyik iyi bir otla rastladığında yaşadığı sürüyü oraya davet eder ve paylaşır, karınca yemek gördüğünde bütün koloniyi oraya çağırır.Bunun adı “adalet” tir. Eğer bir insan bu erdemlere sahip değilse hayvandan aşağı bir halde yaşıyordur.”
"Karınlarını Firavun gibi doyurup, kuzu gibi uyumaya yeltenenleri adam etmek çok zordur"
Siyah kuzu derisi kalpaklarından (ve Doktor’un fesinden) renkli yağmur suları süzülüyor, şakaklarında garip şekiller çizdikten sonra çenelerinin altında birleşerek göğüslerine damlıyordu.
Sayfa 7
Reklam
167 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.