Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Üsküdar'ı anlatır..
"Tarihi evleri, isimsiz türbeleri ve kör çeşmeleri zamana meydan okur, labirent gibi zikzaklar çizerek yükselen dar yolları otomobilleri bezdirirdi. İncir ağaçlarının salgıladığı koku yağmur sonrası şiddetini artırır, peşi sıra bir tura çıkarsam rastladığım metruk konakları ilk kez görmüşçesine şaşırırdım. Umulmadık bir açıdan deniz önümü keserse, arkasındaki Osmanlı'ya dair siluet beni zaman tünelinde safariye çıkarırdı.."
Bir yağmur yeli sonrası, inen iri damlalar dünyayı toprak kokusuna boğmuşken, içleri pır pırr ederek, derin derin bu dünyanın güzel kokusunu ciğerlerinin köküne kadar içlerine çekmiş, şu dünyaya, doğacak güne, toprağı yaran filize, açtı açacak tomurcuğa, bir çocuğun kapıp koyverdiği gülüşüne hayran kalmış, yaşama bir kez minnet duymuş, çok şükür dünyaya gelişimize, demişler midir?
Reklam
Öyle kafiyelere ihtiyacı yoktu sözcüklerin. Sen yağsaydın, ben güneşli günler ardından yağmur sonrası gökkuşağı gibi renk renk olurdum. Her rengim sevdamın sen halidir.
Yağmur sonrası, puslu gök ve toprak kokusu... Çektim içime sessizliği;
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
224 syf.
6/10 puan verdi
Yere yakın yıldızlardan uzak
Kitapta bir deprem sonrasi yer altında kalan iki aşıktan bahsediyor. Kitap gayet akıcı, sade ve yeni nesil bir kitap. Lakin bazen kurguya müdahale etmek isteyip sinirlerinizi de alıp kitabı bırakmak isteyeceksiniz. Kesinlikle kişisel fikirlerimdir. Herkese iyi okumalar
Yere Yakın Yıldızlara Uzak
Yere Yakın Yıldızlara UzakEmine Tavuz · Epsilon Yayınevi · 201911bin okunma
Söyledikleri her sözün altında uzun düşünceler, gayretli hissedişler, samimi endişeler yattığını biliyordum. Dudaklarından dökülen kristal kelimeler, yağmur sonrası kenti kuşatan mat bir gökyüzüne bile aydınlık veren cinstendi. Sahici cümlelere iliştirdikleri dua ifadeleri de her gece müşfik melekler gibi odama doluşuyorlardı. Söyledikleri sözler, uykusuz gecelerimde imdadıma yetişen sükûnet verici ninnilere dönüşüyordu. Çoğu gece onlar sayesinde uyuyabiliyordum. Rüyalarımı kanatan geceler, hassas bir çocuk uykusuna düşüyordu.
Reklam
Ölmek için doğmuştur insan; o yüzden bayılır, her yağmur sonrası toprak kokusuna..
Derin nefes aldı. Yağmur sonrası kokuları! Yağmur hayatın temel unsurlarını besler ve düzene koyardı fakat bu yağmurlar farklıydı.
Sayfa 227 - İTHAKİ YAYINLARIKitabı okuyor
Yok öğretmenim Şimdi değil Nisanda oluyor Yağmur sonrası oluyor Toprak tüterken oluyor Annem gülümseyince oluyor Okul tatildeyken oluyor Babam uzaklardan gelince oluyor
347 syf.
10/10 puan verdi
Tubiş bunu çok sevdi
Umut tükenmiş gibi olsada İkinci bi şans her zaman vardır... Peki ya yoksa??? Naif bi aşk öyküsü Hesap edilmeden savaşın ortasında nasıl bi tutku yaşanırsa öyle bi tutku işte.. Her Kitabın bi zamanı vardır senin zamanın ne güzel bi zaman oldu
Yağmur Sonrası
Yağmur SonrasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201318,1bin okunma
Reklam
347 syf.
·
Puan vermedi
Ne olursa olsun kendi gözünüzle görmeden sevdiğiniz insanla yüzleşmeden sevginizden vazgeçmeyin mesajını altını çizerek vermiş bir kitap olmuş yağmur sonrası.bazı yerleri akla mantığa sığmıyor ama yine de üst üste benzer tarz kitaplardan sonra rahatlatıcı bir etkisi olmuyor diyemem.kitapla kalın
Yağmur Sonrası
Yağmur SonrasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201318,1bin okunma
Muhalefet partisi yandaşları seçim günü yağmur yağmasını uğurlu sayarlardı. Bu, savaş sonrası yapilan ilk seçimlerden kalma bir inançtı; o zamanlar hâlâ, eğer yağmur yağarsa, politikaya çok az ilgi duyan yaşlı, hasta ya da yolları çok bozuk olan köylerdeki Hıristiyan demokrat seçmenlerin evlerinden çıkmayacakları sanılırdı. Ama Amerigo böyle boş umutlara kapılmazdı: Yıl 1953'tü ve o güne kadar yapılan bütün seçimlerde, hava yağmurlu da olsa güneşli de olsa, herkes oy vermeye gelmişti..
Yağmur sonrası toprak kokusu...
Gök gürledi; yağmuru, esintiyi ve gitgide uzaklaşan taka sesini bir yıldırım aydınlattı. Karşı kıyıda müezzinler korosu bir işaret almışçasına arka arkaya ezan okumaya başladılar. Boğaz'ın üzerinde bir yükselip bir alçalan martılar gibi biri inerken diğeri çıkıyor, biri sanki durup dinleniyor, birinin avazı çok öteye gitmiş de diğerlerini oradan yanına çağırıyormuşçasına uzaktan geliyor ve yağmur sesine eklenen bu ilahi kanon, az önce girdiği tartışmada sükûnetini kaybeden Alper'i hem teskin ediyor hem hüzünlendiriyordu. Tartışma esnasında bir kibrit alevi gibi çakıp parlayan Alper, şimdi o alevi kuvvetli bir nefesle yitirmişçesine durulmuştu. Her tartışma sonrası böyle hissediyordu: Yanık bir kibrit misali kararmış, eğrilmiş ve bütünüyle tükenmiş...
Sayfa 12 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.