Dikiş atılmış cam kesikleri, seneler sonra bile, yağmurlu günlerde sızlıyor. Kabuklar çabuk kurumuyor. Belirsizleşiyor geçmiş. İyi günlerde aklıma gelmiyor. Unutuyorum onu. Böylesi daha iyi belki. İnanıyorum.
İnsan sevdiğinin kahramanı olmak ister. İnsan bazen yabancıları ailesi zanneder ve bu bir hatadır. Berbat bir hata. İnsan, kendinin kahramanı olabilmişse ne ala...
Okuduklarından ve gördüklerinden çıkardığı kadarıyla aşk, kadınların dişil enerjilerini ve üretkenliklerini tüketen bir hummaymış. Aşık olan kadın sürekli aşkının öznesini düşünürmüş.
Dört yaşındaydım; babamın çığlıklarından ve yumruklarından kaçıp evimizin karşısındaki harabede sabahladığımız gece annem şöyle demişti: "Yeterince hızlı koşarsan buradan çok uzaklara gidebilirsin." Koşmayı bu yüzden seviyordum.