İhtiyaç duydukları kadar ağlayan çocuklar daha iyi öğrenirler. Her çocuk yüksek bir entellektüel potansiyelle dünyayla gelir. Ama acı kafa karışıklığı hüsran duygusu ve korku gibi tecrübeler ağlama ve öfkeyi ifade etme süreçleriyle tamamlanmadığında bu potansiyelin önü kesilir.
Yeterince ağlayan çocuklarla yaşamak daha kolaydır. Ağlamalarına ve öfkelerini ifade etmelerine izin verilen çocuklar birlikte yaşaması keyifli bireyler olurlar. Uzun süre ağlayan ve öfke nöbetleri geçiren bir çocuğun yanında olmak bir yetişkin için zorlayıcı olabilir. Ancak ağlayarak streslerini boşaltan çocuklar genellikle mutlu, rahat, işbirliğine açık , şiddetten uzak ve kendi kendine yeten bir ruh hali içinde olurlar. Bu dönüşüm bazen olağanüstüdür. Yetişkinler ısrarcı, mızmız, keyifsiz yapışık yada saldırgan çocuklarının yerini rahat, keyifli ve uyumlu çocukların aldığını farkederler.