Hâlâ hatırlıyorum; son görüştüğümüz gün, hafif yağmurlu bir hava vardı. Güzel bakışlarını zaman zaman gökyüzüne çevirip, "Ben her şeye hazırım, rahat olun lütfen. Ben çoktan pes ettim..." diyerek, hüzünlü bir sesle bana veda eden Ōdera'yı ardımda bıraktığımda tarif edilemez bir yalnızlıkla sarmalanmış bir haldeydim. O gün bilerek taksiye binmedim ve yağmurda tek başıma, ağır ağır yürüyerek eve döndüm.