Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamaya Dair
1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesela, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani bütün işin gücün yaşamak olacak. Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani o derecede, öylesine ki, mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut
Hiçbir zaman ait olmadığım o Nişantaşı'ndaki ev, yalnızca kabuslarımın, korkulu rüyalarımın, ateşli hastalığa yakalandığım kimi gecelerin vazgeçilmez dekoru olarak kaldı. Orada yalnızca renksiz, ruhsuz geçmiş bir çocukluğu değil, aynı zamanda kaçırılmış bir hayatın imkanlarını da bırakmış gibiydim. Ne yaparsam yapayım hayatımın bir daha onaramayacağım temel bir parçası, pencerelerinden, aralıksız yağan yağmurlu öğle sonralarının sokağını derin bir iç sıkıntısıyla seyrettiğim, hava tam kararmadan ışıkları asla açılmayan o kasvetli evde kaldı. Herkes ölüp gittikten sonra, o ev satılırken, içim burkuldu; eve, evi satıyor olmama değil, o evde kaybedilmiş bir hayatım olduğuna yanıyordum. Ruhumu ve dünyamı çocuk yaşta karartmış olan ailemin üyelerini bağışlayacak zamanım bile olmadı. Birdenbire ardı ardına ölmeye başladılar. Bana bu şansı bile tanımadılar. Bana hayaletleri kaldı. Yaşarken tanımadıklarınızı, öldükten sonra da tanımazsınız. Hayatınız yabancılarla geçmiştir.
Reklam
Hâlâ hatırlıyorum; son görüştüğümüz gün, hafif yağmurlu bir hava vardı. Güzel bakışlarını zaman zaman gökyüzüne çevirip, "Ben her şeye hazırım, rahat olun lütfen. Ben çoktan pes ettim..." diyerek, hüzünlü bir sesle bana veda eden Ōdera'yı ardımda bıraktığımda tarif edilemez bir yalnızlıkla sarmalanmış bir haldeydim. O gün bilerek taksiye binmedim ve yağmurda tek başıma, ağır ağır yürüyerek eve döndüm.
"Onları öldürdü mü?" başlıklı kısa romandan.Kitabı okudu
Bugün yağmurlu, iç karartıcı, kederli bir hava var, tıpkı gelecekteki yaşlılığım gibi.
Eskişehir kasvetli bir havada. Sabah yağmur yağdı. Bu havalar içimi sıkıyor. İçim sıkılıyorken iş yapasım gelmez. Hani yağmurlu günün uykusu modunda bir gün. Uyuyup, uyanıp, okuyup, yeniden uyumak için enfes bir hava. Hele ki bugün yemek ve pazar alışverişi düşünmek için hiç uygun değil. Ama mecburrrrr. Pazara gidilecek ve o yemek yapılacak.Herkese tünaydın.
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Attilâ İlhan’ın kaleminden çıkıp bugünlere kadar gelmiş en eski ve en popüler şiir kitaplarından biridir Sisler Bulvarı. İçindeki şiirlerin yer yer radyo ve yer yer televizyon programlarında halk ile buluştuğu,okuyucuda derin izler bırakan eser,kıymetli yazarımız Attila İlhan’ın en eski eserlerindendir. Benimde belkide en çok keyif
Sisler Bulvarı
Sisler BulvarıAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20224,105 okunma
Reklam
Bir çocuk geliyor ve dokunuyor bir köşeye. Sonra renkleniyor her yer kasvete inat. Gri gökyüzü, yağmurlu hava, ıslak kaldırım taşları... Rengarenk oluveriyor minicik ellerin, sıcacık yüreğin dokunuşuyla.
✅️ Yağmurlu hava ✅️ Yeni bir kitap ✅️ Kahve Bu üçlü iyi gelecek💯💯
hava o kadar güzeldi ki, önce ekmek arası köfte. hafif yağmurlu havada yürüyüş yapmak. en sonunda çay ve tatlı ile kapanış. mis gibi.
Müslüm Gürses
Hava çok yağmurlu duraklar sessiz İnsanlar nerede ben varım sensiz Nereye kayboldun benden habersiz Gidecek bir neden göremiyorum Ayrılığa bir neden bulamıyorum ~Hiç Kimseyi Senin Kadar Sevmedim
Reklam
Bir gazeteci ve yüz iki yaşındaki Adam
Günün birinde bir gazeteci röportaj yapmak için yüz iki yaşındaki adamın evine gider. Eve girdiğinde yaşlı adama ilk olarak bu kadar uzun yaşamasının sırrını ve bu yaşta böyle sıhhatli, dinç ve neşeli olmasını neye borçlu olduğunu sorar. Beklediği cevap, "Hiç sigara içmedim, kendimi yormadım, yoğurt yedim, ayran içtim, sabahları spor yaptım," türündendir. Fakat yaşlı adam gazeteciye şu cevabı verir: "Evlat, Allah'ın bana lütfettiği her gün, erkenden yatağımdan kalkar ve halime şükrederek pencerenin önüne giderim. Bir iki dakika dinlendikten sonra hava ister güneşli olsun ister yağmurlu, ister sıcak olsun ister soğuk. Kendime hep şunları söylerim: Bu, tam benim istediğim gibi muhteşem bir gün!" Diyeceğim o ki hava güneşli, sen perdeleri kapatmış buğday tanesi kadar yer kaplamayan dertlerle kendini boğuyorsun. Aç perdeyi, çık bir pencerenin önüne. Kuş seslerine kulak ver. Güneşi teninde hisset; ama o karanlık odada kalma. Kendine bu haksızlığı yapma. Hava yağmurlu olsa da perdeleri asla kapatma. Yine aç perdelerini, dans et yağmurla. Ve şunu da mutlaka kendi kendine tekrarla: "Sikâyet ettiğim hayatım, belki de başkasının hayali.. Ozür dilerim الله’ım
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.