Olayları zihnimde sıraya sokabilmek için arada bir, “Ne zaman?” diye sorduğumu hatırlıyorum. Birkaç kere duymazdan gelmiş, son soruşumda feri kaçmış gözlerle yüzüme bakıp, “Bir zaman” diye cevap vermişti.
Zaman diye bir şey olmadığını, kalbin saatinin yalnızca olmuşla olmamışa ayarlandığını böylece anlamıştım. Evet olmuşsa bir defa, sahiden olmuşsa zamanı ne fark ederdi? Kalpte bir yıl bir saniye, bir saniye bir ömür demek değil miydi?