Lacivert gece, kırık bina, Galatasaray, şükrü ve kitaplar
Akşam oluyor, açık balkon kapısından odaya giren soğuk hava kollarıma çarpıyor. Hoşuma gitti bu durum. Sanki soğuk havaya kafa tutmuşum. Esersen es bak üşümüyorum işte. Bu aralar kafa tuttuğum olaylar artıyor. Yaşama inat ediyorum sanki. Hayır böyle yasanilmaz bak böyle de yapabilirim. Kadere karşı gelmek gibi... Ben istedim bunları oysa ki. Ama
Gözlerini kapatıyorsun, Gözlerinin ardındaki hayaller, gördüklerinden daha mutluluk verici, hissediyorsun. Alçaklarda bir bulut, Biraz yıldız, Tenini ısıtan güneş, Başına düşen yağmur. Elini uzatsan dokunacakmışsın gibi hissediyorsun ama hayallere dokunulmaz, biliyorsun.
Reklam
Alçaklarda bir bulut, Biraz yıldız. Tenini ısıtan güneş, Başına düşen yağmur. Elini uzatsan dokunacakmışsın gibi hissediyorsun ama hayallere dokunulmaz, biliyorsun.
Düşüncelerimi temelden kurmak için çabalarken buldum kendimi. Birazda yürürken kolay olan bu eylemi gerçekleştirmek için dışarı çıkma kararı aldım. Öyle kolay kolay insan bu havalarda dışarı çıkmak istemez, kasvetine kasvet ekler malum durumun ve erteler niyetlensede kendini sokağa atıp yürümeye. Gökyüzünde gri bulutlar yağmurun habercisiydi. Birazda ıslanma beklentisiyle dışarı çıkacaktım. Ama acelem yoktu. Geçen yıl aldığım kahverengi deri botlarımı ayağıma aheste aheste geçirdim. Soğukla serin arasın da bir hava vardı. Ellerini cebine sokmazsan üşüyordu, fakat yüzünde hissetmiyordun bu durumu, öyle bişeydi. Pek kimse yoktu sokak ve caddelerde. Dün yağan yağmurda biriken küçük su göletlerinin büyüklüğüne göre bazen üstünden atlıyor bazen sağından solundan geçiyordum. Tıpırtı halinde omzuma düşen yağmur damlalarını hissetmeye başlamıştım. Akşamüstünü böyle bir yürüyüşle tamamlamak en iyi seçimdi. Camekanının daha iyi görülmesini isteyen mağaza sahipleri aydınlatmalarını devreye sokmuşlardı. Yağmur çiselemeye başlıyordu. Ben düşüncelerin temellendiği yerde meşğuldüm. Yürüdüğüm caddenin üzerinde iklim isimli bir sahaf vardı. Ne zaman bu caddeden geçsem orada yarım saat bilemedin bir saat oylanırdım. Biraz da eski kitap karıştırmaya bayılırım doğrusu.. Harun Küsmüş
Çünkü yarın hep yeni bir gün getirir Bırak yağmur alsın götürsün Dünün bütün problemlerini Düşeceğiz, üzüleceğiz Sonuçta sadece bir insanız..
Zamanın Birliği: Atsız tarihin içinde gezinen bir adamdır. Ruh Adam tarihi bir roman olmasa da tarihten kopamazdı. Günümüzde yaşayan Selim Pusat, iki bin yıl öncesinin Burkay'ıdır. Uygur masalındaki Burkay gibi, o da evli olduğu hâlde bir kızı severek günah işlemiştir. Tarih tekerrür etmiştir. Aslında zaman nedir ki? Atsız'a göre dün,
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.