Bu dünyanın neresindesin hiç düşündün mü? Ne olarak var oluyorsun bu dünyada? Amacın ne, ne kadar yer kaplıyorsun, hayallerin ne, ne için buradasın sen? Aynanın karşısına geç ve sor kendine: Ne için buradayım ben? Herkes ama herkes bu dünyaya bir sebeple yollandı. Herkesin burada olmasının bir sebebi var. Sen de biliyorsun... İçinde büyük bir dünya var senin. Çiçeklerle kaplı, bulutlarla çevrili bir dünya. Biliyorum, bazen o bulutların kararıyor yağmur yağıyor içine. Ama sen de biliyorsun ki her yağmur sonrası güneş açar. Ve yine bilmelisin ki, yağmur yağmadan çiçek açmaz... Bırak yağsın yağmurun. Bırak aksın gözyaşların. Yoruldun mu, bırak tutmasın bacakların. Çaresiz misin? Kal öyle. Bırak artık kendini, üzüntünü yaşa. Kendine engel olma, kendini tutma. Kendi felaketine kollarını aç. Ellerin mi titriyor, bırak titresinler. Titreye titreye durmayı öğrenecekler. Üzüntünü durdurmaya çalışma. Her şeyi yaşayacaksın bu hayatta, hüznü de mutluluğu da.
Sayfa 109Kitabı okudu
Yegoruşka dizlerinin üstünde duruyordu, daha doğrusu, çizmelerinin üstünde oturuyordu. Yağmur hasıra vurmaya başladığı sırada bir anda ıslanan dizlerine siper olmak için bütün bedeniyle öne doğru eğildi; dizlerini örtmeyi başardı, ama daha bir dakika bile geçmeden arkasında, sırtının altında ve baldırlarında berbat bir ıslaklık hissetti. Önceki duruşunu aldı, dizlerini yağmurun altına uzattı ve ne yapacağını, karanlıkta hasırı görmeden nasıl düzelteceğinidüşünmeye başladı. Ama elleri ıslanmıştı, paltosunun kollarından ve yakasından içeri sular akıyordu, kürekkemikleri üşüyordu. Sonunda hiçbir şey yapmayıp kımıldamadan oturmaya, her şeyin bitmesini beklemeye karar verdi. - Bizi koru, bizi koru, bizi koru... –diye fısıldıyordu.
Reklam
bulutlara baktım; beyazlardan bir parça düşürdüm saçlarıma kuşlar izlerini sildi odamdan; hangi gece suçluydum? hangisini sen yaptın? gıcır gıcır bir kurşun tam solumda affet alçakgönüllü biri olamadım. gözlerimi siliyorum yağmur başlıyor yağmuru siliyorum ellerim paslanıyor
Kandil ve Mevlit Duası
Ey! bu sonsuz âlemleri, bir zerreden var eden, Ey! bu sonsuz nimetleri, kullarına yâr eden, Bizleri cennetlere, sonsuz hissedâr eden, Rahmân olan,Rahim olan, bağışlayan RABB’İMİZ. **** Bu gece biz , ruhumuzun kirlerinden arındık. Bu gece biz, beden beden imân ile sarındık. Bu gece biz, ümitlerin mâbedinde barındık, Açtığımız bu elleri, boş çevirme
Ellerini ver bana tanıdık ellerimle ellerin ey, geç bulunmuş! seninle konuşuyorum bulutun tufanla otun ovayla yağmurun denizle kuşun baharla ağacın ormanla konuştuğu gibiköklerini anladım senin, çünkü çünkü tanıdık sesimle sesin.
ELLERİM YOLABİLSEYDİ Adını söylüyorum karanlık gecelerde belirince yıldızlar ay suyunu içmeye, yapraklar uyudu mu gizli dallarda hele.
Reklam
576 öğeden 181 ile 190 arasındakiler gösteriliyor.