..kimsenin yok, yağmurun bile, böyle küçük elleri..
(bilmiyorum nedir bu sende olan, bu kapayan
ve açan; yalnız anlıyor içimde birşey
gözlerinin sesini güllerden derin olan)
FATOŞ’a; bağışlaması dileğiyle sunu yerine:.Kitabı okudu
IV.
Orada, yağmurun sustuğu yerde
Gözleri önemli, gözleri
İki damla çığlık, bir yudum keder
Takılmış sokak dolusu çocuğun ardına
Kalbi bedeninde bir çakır dikeni
Elleri balkon demirlerinde pır pır eder...
Ölüm ister istemez olağan nedenler yüzünden gelecektir. Bu kaçınılmaz sonu insanın tüm hayatı hazırlar ve yağmurun yağışı gibi doğal bir olaydır bu. İşte bu düşünceye bir türlü boyun eğemiyorum. İnsan neden dilediği gibi, kendi seçme hakkını kullanarak ona bir anlam vererek arayamaz ölümü? Bunu yapamaz da ölmeyi bekler elleri bağlı? Neden?
.
bilmiyorum ne var sende böyle kapayan
ve açan: yalnızca içimde bir şey anlıyor
gözlerinin sesi daha derin bütün güllerden
kimsenin, yağmurun bile, yok böylesi küçük elleri
Doktoradan sonra Arapçada kelime türetimi konusunu çalışmayı tasarlıyordum. Konuyu ana hatlarıyla bilmekle beraber, sistemli bir bilgi sahibi değildim. Bu bakımdan öncelikle iştikâk kelimesinin sözlük anlamından işe koyuldum.
İlk başta Lisânu'l-'Arab'ın şakka maddesine mürâcaat ettim. Yavan bir dille anlatılamayacak kadar romantik, bazen şen
Ölüm ister istemez olağan nedenler yüzünden gelecektir. Bu kaçınılmaz sonu insanın tüm hayatı hazırlar ve yağmurun yağışı gibi doğal bir olaydır bu. İşte bu düşünceye bir türlü boyun eğemiyorum. İnsan neden dilediği gibi, kendi seçme hakkını kullanarak ona bir anlam vererek arayamaz ölümü? Bunu yapamaz da ölmeyi bekler elleri bağlı? Neden?
Bu gece başımı alıp gideceğim
Yağmurun bittiği yere,
Orayı çocukluğumdan beri merak ediyorum.
Belki şu anda bir ebemkuşağı
Mersin ağaçlarının üzerinden
Yalnız geceleri yaşayanların
Elleri ve gözleri için
Doğmuş bulunuyor.
Özellikle Asim b. Sabit'in cesedine çok talip çıkardı Mekke'de. Çünkü Asım b. Sabit, Sulâfe isimli bir kadının iki oğlunu Uhud da öldürmüştü. Sülâfe bundan dolayı ölü ya da diri Asimi getirene yüz deve vereceğini vaat etmişti." Bunun için Asimin cesedi onlar için çok kıymetli idi. Cesedini verip bir sürü para ya da yüz deve
Kırpışan bir ovayı geçerek geldim
Quasimodo yazgısıyla
Ben kürelerde meraklı eller
Kuru çeşmeler özleminde
Sonra doğurdun beni
Kendimi içimde unutarak
Nasıl sancımaz kaburgaların