Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta...
Her yerde var hayâtı birer türlü nakleden
Lâkin derin görenler usanmış hikâyeden.
Derler bilir hakikati yüzlerce feylesof:
Bir kısmı şek ve şüphede, bir kısmı hayli kof.
Aksetmiyor çoğunda fikirler ayan beyan.
Hayyâm imiş hakikati az çok fısıldayan.
Yahya Kemal Beyatlı, özellikle milli ve mâneviyat yüklü şiirleriyle bu konuda edebiyatımızın mihenk taşlarındandır. Her Türk gencinin okuması ve tanıması lazım geldiğini düşünüyorum.
Kendisini Rahmetle anıyorum.
☾⭒ 
Kendi Gök Kubbemiz ⭒☽
Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
hoca yahya kemal'in tarih felsefesini anlatıyor ben de içimden tiryakinim söylüyorum. işte öyle bi gün
Yahya Kemal, zekā, bilgi ve dirayetiyle hem devlet adamlığının, hem de ilim adamlığının eşsiz timsallerinden biri olan Ahmed Cevdet Paşa'yı anlatırken şöyle der: "Milleti ve milletin ferdlerini devlete fedâ etmez ve müdâfaa etmeğe koyulur, devleti [ise] sokak ihtilälinin karşısında üstün tutar.
Cevdet Paşa'nın bu tavrında bizim devlet ve devlet adamlığı geleneğimizin bir anlamda 'ideolojik' muvazenesini görürüz. Bilhassa içerisinden geçmekte olduğumuz siyasî ve toplumsal süreçte, bu 'ideolojik muvazene'den ciddî bir eser kalmamış gibidir. Bu halin asıl sebebi, önümüzdeki mesele ile ilgili temel kavramlar hakkında yaşanan zihnî bulanıklık ve fikrî hamlıktır. İkinci olarak, siyasî-toplumsal mühendislik araçlarını tekelinde bulunduran oligarşik iktidar, bu zihnî ve fikrî olumsuzlukları sömürerek düpedüz yanlış bir şuur yaratmaktadır.
"Ben kendi payıma taraf tutmadan ve siyaset yapmadan tek cümle yazmış değilim. Büyük şair Fuzuli de taraf tutardı. Dede Korkut, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Şeyh Galip, Yahya Kemal'de... Hep taraf tutup siyaset yapmışlar ve yapıyorlar. Hakkı teslim etmekle taraf tutmayı, bir siyasi parti liderini putlaştırıp peşine takılmakla siyaset yapmayı birbirine karıştırmadan tabii. Düşünün bir kere mümin siyasetsiz olur mu hiç. "
Bir savaşta, askerleri heyecanlandırmak için komutanın yaptığı bir konuşmadır Âkif'in şiiri. Ama savaş bittikten sonra, şehit olanlar için dikilen anıt ve kitâbedir, o kahramanlığın destanıdır Yahya Kemal'inki.
Sayfa 49 - Diriliş Yayınları
“Dünyadaki senelere yetmez özlemim. Ölüm sonrası hayat kadar özledim.”
Sayfa 94Kitabı okuyor
Bugün olsa neyi sorardı acaba?
Ahmet Hamdi Tanpınar bir gün Yahya Kemal'e sorar: "Üstad biz Viyana kapılarına kadar nasıl gittik?" Yahya Kemal şöyle cevap verir: "Pilav yiyerek ve Mesnevi okuyarak!"
"Biz Türkler için Mevlana, tesiri asırlarca devam eden manevi bir kuvvet kaynağı olmuştur."
kendini karşındaki rüyaya bırak
başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan
