Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ebrar 2150
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Ebû Yahyâ Suheyb b. Sinân (r)'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (s) şöyle buyurdu: "Mü'minin durumuna hayret doğrusu! Çünkü onun her durumu kendisi için bir hayır sebebidir. Böyle bir özellik sadece mü'min içindir: Eğer sevindirici bir durumla karşılaşırsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Eğer üzücü bir durumla karşılaşırsa sabreder; bu da onun için hayır olur."
Müslim, Zühd 64
Reklam
“Dünyada her milletin vatanı diğer bir milletin mirasıdır.” Yahya Kemal
Savaşın başlamasından 6 ay sonra esir anlaşması konusunda karar verecek tek bir kişi var, o da Yahya Sinwar.
Şeyhülislâm Yahyâ
"Ders-i aşkın müşkilin yahya nice halleylesin söyleyenler kendini bilmez bilenler söylemez."
Lale Devri tabiri nereden geliyor?
Lale Devri, "zevk ve sefâ" devri olarak bilinir. Adını, O dönemde İstanbul'da yetiştirilen ve zamanla ünü dünyaya yayılan lale çiçeklerinden alması, çok sonradan olmuştur. Bu dönem Osmanlı İmparatorluğunun hiçbir devrinde Lale Devri olarak anılmamıştır. Yahya Kemal; samimi arkadaşı Ahmet Refik Altınay ile bir sohbeti sırasında, III. Ahmed'in Vezir-i Azamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile beraber 1718-1730 yılları arasında yaptıkları, Osmanlı İmparatorluğundaki yaşam biçimini değiştirme etkinliklerini Lale Devri olarak tanımlar. Ahmet Refik de bu dönemi anlatan kitabına "Lale Devri" ismini verir ve bir süre sonra bu dönem Lale Devri olarak anılmaya başlar Kaynak : Osmanlı Tarihi 1566-1789, Anadolu Üniv. Yay. Syf 159
Reklam
Allah bağlanmak.
Yahya bin Zekeriyya aleyhisselâmdan rivayet ediliyor: Bir kadının yanından geçti. Kadını iteledi. Kadın yüz üstü yere düştü. Bünun üzerine Yahya (a.s.)dan soruldu: - Bunu niçin böyle yaptınız? Buyurdular: - Ben onu duvar sandım!
Nazım Hikmet'in annesi ve Yahya Kemal mi???
Şair
«Yahya Kemal' e» Her gün daha dalgın görürdüm onu Bu ıssız beldenin sokaklarında En acı gülüşün sezdim yolunu İri gözlerinin nemli akında Bir gün bakmıştım da gittiği yere Kimdir diye sordum ben geçeniere Dediler bir şair küskündür şehre Mersiye dolaşır dudaklarında
Mustafa Suphi ve Yoldaşlarının Katli
[...] Mustafa Kemal, Suphi ve beraberindekileri Ankara'da istemediğini Karabekir'e kesin olarak iletti. Kars'ta resmi törenle karşılanan grup, daha önce planlandığı gibi Ankara'ya değil Erzurum'a yönlendirildi. Bunun üzerine Karabekir ve Erzurum valisi Hamit Bey, heyete karşı bir 'halk tepkisi' tezgâhlayarak yolculuk güzergâhlarında çeşitli hakaret ve saldırılara uğramalarını sağladı. İkili bir yandan güzergâhtaki yerlerin mülki amirlerine heyete kalacak yer ve yiyecek verilmemesi konusunda emirler gönderiyor, bir yandan da Suphi'ye güvenlik konusunda güvence veriyordu. Suphi ve beraberindekiler, ('Onbeşler') son olarak 28 Ocak gecesi Trabzon'dan bir tekneye bindirildiler. Daha sonra onlara yaklaşan ikinci bir teknedeki tetikçi kayıkçılar kâhyası Yahya tarafından öldürülüp Karadeniz'e atıldılar. 15'lerin katliyle ilgili olarak şimdiye kadar farklı iddialar ileri sürülmüş, olaydan Ankara hükûmetinin, Bolşevik yönetiminin, İttihatçıların ya da şahsen Yahya Kahya'nın sorumlu olduğu söylenmiştir. İttihatçıların sorumluluğuna dair iddialar ciddiye alınabilecek türden olsa da, suikast büyük olasılıkla Ankara hükûmeti tarafından düzenlenmişti.
Sayfa 186 - Mustafa SuphiKitabı okuyor
Reklam
Sefer Bizim Zafer Allah’ındır!
O nesil duymuş akın zevkini rüzgarda bile Bu duyuş varmış akınlardaki atlarda bile Yahya Kemal Beyatlı
#Yahya
Kör gözlerinin açılması, felçlinin yürümesi, ölünün dirilmesi yakın olabilirdi.Çünkü: aktivitenin, realitenin kayasına indirmişti mucizevi yumruğunu Hazreti Yahya.
Sayfa 118Kitabı okudu
"Ebu Yahya Useyd b. Hudayr (R. A.) der ki: Ensar'dan biri Peygamberimize (S.A.S.) 《Ya Resulullah, falan kimse gibi beni de memurluğa tayin et》dedi. Peygamberimiz ona 《Hiç şüphesiz benden sonra adam kayırmalarla karşılaşacaksınız, fakat bunlara karşı sabredin ki Havz'ın başında benimle buluşasınız》diye cevap verdi. -Buhari, Müslim #hadisişerif
256 syf.
10/10 puan verdi
Yazar kitabın ön sözünde diyor ki:”Belki nasip namına bana düşen de budur; gönül ehli insanları asırlar sonra yeniden hatırlatmak. Aslında bu seneler evvel okuduğum o cümle ile başladı benim için. "Kim bir Müslümanin hayatını yazarsa ona yeniden hayat vermiş gibi olur" diye okumuştum. Ve hep de öyle inandım.Onun için belki de vazgeçmedim bunları yazmaktan. Unutulmasın, hatırlansınlar diye bir dert düştü nasibime o günden.” Böyle güzel niyetlerle yola çıkan, kalem tutan bir yazar olur da eseri gönle dokunmaz mı? Daha önce üç harfliler serisinden “Ene, Âmâ ve Sır” kitaplarını okumştum. Aziz Mahmud Hüdayi, Yahya Efendi, Somuncu Baba’dan sonra bu seride de Şemseddin Sivasi’nin hayatına, derin bir yolculuğa çıkardı yazar. Olayların işlenişi, Bilgilerin fark ettirilmeden serpilişi, okuyucuyu büyülü gerçeklik dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Mekanlara bakışımızı ustaca manevi yönden destekliyor.. Daha önceki romanlarda İstanbul’a gidince gidilecek yerler listeme eklemeler yapmıştım şimdi de Sivas’a yolum düşünce çok uğramak istediğim bir yerim daha oldu.. Okumak isteyenlere tavsiye ederimm.
Lâl
Lâl
Fatih Duman
Fatih Duman
Lâl
LâlFatih Duman · Nesil Yayinevi · 2021853 okunma
Dünyada alçakların minnetine katlanmak gibi ağır bir yük ve aşağılık kimselere uymak kadar zor bir iş yoktur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.