İnsanların, büyük bölümü mevcut dinlerden birisine bağlanmıştır. Çünkü inanma ister dar anlamda, isterse geniş anlamda anlaşılsın, insanın varlık-temeline kök salmıştır. İnsan inanmadan yoksun olamaz; inanma yok edilemez. Çünkü inanmayı yok etmek demek, insanı yok etmek demektir.
Tüm dünya din konusunda ne düşünürse düşünsün, dinsel deneyim yaşamış biri, kendisine hayat, anlam ve güzellik kaynağı olan ve dünyaya ve insanlığa yeni bir parlaklık veren büyük bir hazineye sahip olmuştur. Barışa kavuşmuştur.
İnsan, beden ve ruh gibi iki varlık taşır. Beden hava, su, besin gibi şeylere muhtaç olduğu gibi, ruhi yaşayış da ahlak, din ve sanat gibi manevi besinlere muhtaçtır.