Çocuk belleği tanımlanırken, yalan yanlış şeylerde gerçeğin özünden daha fazlasının bulunduğu unutulur. Unutabilme yeteneği akıl sağlığı anlamına gelir. Aralıksız anımsamak ise saplantı, delilik anlamına gelir.
..Yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile..
Yalan söylemeyeceğim, en azından dönüp her şey için teşekkür etmek, beni -hasarlı şekillerde- ben yapan bazı şeyler için helalleşmek isterdim onunla ama ben bu şekilde bitirmeyi seçiyorum.
İki yüzüne de tüküreyim
Her yüzleşmende bir yalan
Bir maske daha
Ne artık yâr olursun bana
Ne başkasına bir bahar
Her şeyin bir sonu var
Her satrançta bir kazanan.
Yüküm çok hafif bakışım bir bıçak.
Adımlarım çok seni ardımda bırakacak.
Her ne kadarda sevimli gelsende bana.
Her insana ölüm bir defa.
"Ağlayacaksın mezarımın başında,
Ya da ben seninkinin.
Fazla geç olmayacak.
Yalan söyleyeceğim. Sevgilimdi diyeceğim senin için
Hem desem de demesem de boşuna gerçekten,
Sen ve ben çok yakında öleceğiz."
Bilirdim oysa ilk badem ağaçları çiçek açar baharda.
Bilirdim çiçek satan çingene kızlarını
Onlar bütün şimdileri, bütün zamanlara
Bir gül parasına satardı.
Oğlan kıza bir gül alsa
Bilirdim odur en kırmızı zaman.
Adına aşk diyorlardı
Kalbimin doğusunda bir yalan dünya vardı.