Firdevs'i bir daha hiç görmedim. Ama sesi kulaklarımda yankılanmaya, başımda, hücrede, cezaevinde, sokaklarda, bütün dünyada titreşmeye, her şeyi sallamaya, gittiği her yerde korkuyu, öldüren gerçeğin korkusunu, vahşi, basit ve ölüm gibi çirkin, gene de henüz yalan söylemeyi öğrenememiş bir çocuk gibi basit ve yumuşak bir gerçeğin
gücünü yaymaya devam etti.